2026 KPSS Rehberi: Sınav Tarihleri, Müfredat ve Hazırlık İpuçları
2026 KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm soruları ve kapsamlı cevaplarını bu rehberde bulabilirsiniz. KPSS’nin ne olduğundan 2026 sınav takvimine, kimlerin girebileceğinden hazırlık tavsiyelerine kadar merak edilen her konuyu başlıklar halinde ele aldık. Bu yazıda KPSS Lisans, Ön Lisans ve Ortaöğretim düzeylerinin farklarını açıklıyor; sınava ne zaman ve nasıl çalışmaya başlanması gerektiği, etkili ders çalışma programı oluşturma yöntemleri, önerilen kaynak kitaplar ve motivasyonu yüksek tutma ipuçları gibi sınavda başarıya ulaştıracak detaylı bilgiler paylaşıyoruz. KPSS 2026’ya hazırlananlar için kapsamlı bir yol haritası niteliğindeki bu rehbere gelin birlikte göz atalım.
KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı), kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak atanmak isteyen adayların girmesi gereken merkezi sınavın adıdır. İlk kez 1999 yılında Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) adıyla yapılmış, sonraki yıllarda bugünkü KPSS adını almıştır. KPSS, eğitim düzeyine ve hedeflenen kadrolara göre farklı oturum ve gruplara ayrılır:
- KPSS A Grubu: Bakanlıklar, müfettişlik, uzmanlık gibi özel yarışma sınavı gerektiren kariyer meslekler içindir. Bu kadrolara genellikle İktisat, İşletme, Maliye, Hukuk, Mühendislik gibi belirli lisans bölümleri mezunları başvurabilir. KPSS A Grubu sınavı her yıl yapılır ve Genel Yetenek-Genel Kültür testine ek olarak iktisat, hukuk, maliye, muhasebe gibi alan bilgisi testlerini de içerir. KPSS A puanının geçerliliği genellikle 1 yıldır (bazı kadrolarda 2 yıl). Bu grup sınavında başarılı olanlar uzman yardımcısı, denetmen, müfettiş yardımcısı, kaymakam adayı gibi kariyer mesleklere atanır.
- KPSS B Grubu: Genel memur kadroları içindir ve daha geniş bir aday kitlesine hitap eder. Lisans mezunları dışında Ön Lisans (2 yıllık) ve Ortaöğretim (lise) mezunları da KPSS B Grubu’na girerek kamu kurumlarında düz memur, veri hazırlama kontrol işletmeni, zabıt kâtibi, tekniker, hemşire, polis memuru, VHKİ gibi kadrolara atanabilir. KPSS B Grubu sınavı sadece Genel Yetenek (GY) ve Genel Kültür (GK) testlerinden oluşur ve çift yıllarda (2 yılda bir) yapılır. Bu sınavın sonucu olan P3 (lisans), P93 (ön lisans) veya P94 (ortaöğretim) puanları 2 yıl boyunca geçerlidir. B Grubu kadrolar, özel bir alan bilgisi gerektirmeyen genel memurluk pozisyonlarıdır ve merkezi yerleştirmeyle puan üstünlüğüne göre atama yapılır.
Özetle, KPSS Lisans sınavı hem A hem B grubu kadrolar için yapılırken, KPSS Ön Lisans ve Ortaöğretim sınavları yalnızca B grubu (düz memur) kadrolara yöneliktir. Tüm adaylar için Genel Yetenek ve Genel Kültür testine girmek zorunludur; bunlar toplam 120 sorudan oluşur ve 130 dakika süre verilir. Lisans düzeyinde A grubu adayları ek alan sınavlarına da girer. KPSS’nin kapsamı GK/GY dışında Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT), Eğitim Bilimleri ve Din Hizmetleri (DHBT) gibi oturumları da içermektedir ancak bu yazıda ağırlıklı olarak B grubu (GY-GK) ve merkezi atama süreçleri üzerinde duracağız.
KPSS 2026 sınav takvimi henüz ÖSYM tarafından resmi olarak açıklanmamış olsa da, çift yıllarda düzenlenen KPSS sınavlarının tarihi genellikle yaz ayları ve sonbahar başında olmaktadır. 2024 yılında lisans, ön lisans ve ortaöğretim KPSS oturumları yapıldığından, 2026 KPSS’de de tüm eğitim düzeylerinde sınavlar gerçekleştirilecek. Tahmini takvime göre 2026 KPSS sınavlarının şu tarihlerde yapılması beklenmektedir:
- 2026 KPSS Lisans (Genel Yetenek – Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri)**: Temmuz 2026’da yapılması planlanıyor. (Örneğin 2022’de lisans GK-GK oturumu Ağustos sonunda yapılmıştı; 2026’da Temmuz sonu veya Ağustos ortası olabileceği öngörülüyor.)
- 2026 KPSS Lisans (Alan Bilgisi): Temmuz 2026’nın sonlarında, iki oturum halinde (hafta sonu iki gün) yapılması bekleniyor.
- 2026 KPSS Ön Lisans (2 yıllık mezunlar için): Eylül 2026 içinde (muhtemelen Eylül’ün ilk haftası) bir pazar günü yapılacak. Öngörülen tarih 6 Eylül 2026 Pazar şeklindedir (kesin tarih ÖSYM takvimiyle duyurulacaktır).
- 2026 KPSS Ortaöğretim (lise mezunları için): Eylül 2026 içinde (muhtemelen Ön Lisans sınavından bir hafta sonra) yapılacak. Tahmini tarih 13 Eylül 2026 Pazar günüdür.
Not: Yukarıdaki tarihler henüz kesinleşmemiş olup tahminidir. ÖSYM genellikle sınav takvimini bir önceki yılın sonlarında veya sınav yılının Ocak ayında duyurur. 2026 KPSS sınav tarihleri resmi olarak açıklandığında, başvuru tarihleri ve sınav günleri ÖSYM’nin takviminde ilan edilecektir. Adayların Ocak 2026’da açıklanacak ÖSYM 2026 Sınav Takvimi’ni takip etmeleri önerilir. 2026 için başvuruların lisans oturumları için Mayıs ayında, ön lisans için Haziran’da, ortaöğretim için Temmuz’da alınması beklenmektedir. Sınav sonuçlarının ise lisans için Ağustos 2026, ön lisans/lise için Ekim 2026 gibi açıklanacağı öngörülmektedir.
KPSS 2026 müfredatı, önceki yıllarda olduğu gibi Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinden oluşacaktır. Lisans mezunları için A Grubu kadrolara yönelik alan sınavları ve öğretmenlik için Eğitim Bilimleri/ÖABT gibi ek oturumlar da vardır, ancak tüm adayların ortak girdiği GY-GK kısmı temel müfredatı oluşturur. 2026’da da GK-GY müfredatında ciddi bir değişiklik beklenmemektedir.
Genel Yetenek (60 soru): Bu bölüm Türkçe ve Matematik testlerinden oluşur.
- Türkçe (30 soru): Sözcükte anlam, cümlede anlam ve paragraf soruları ağırlıktadır. Ayrıca dilbilgisi, noktalama, anlam bilgisi ve genellikle 3-6 adet sözel mantık sorusu da Türkçe testinde yer alır.
- Matematik (30 soru): Aritmetik, cebir ve temel geometri konularını içerir. Soruların büyük bölümü problemler (özellikle uygulamalı matematik problemleri) şeklindedir. Matematik testinde genellikle 3-4 geometri sorusu bulunur ve son yıllarda sayısal mantık soruları da gelebilmektedir.
Genel Kültür (60 soru): Bu bölüm Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık (Anayasa) ve Güncel Bilgiler alt testlerini içerir. Soru dağılımı yaklaşık olarak şu şekildedir:
- Tarih (25-27 soru): Osmanlı’dan Cumhuriyet’e inkılap tarihi, Atatürk İlke ve İnkılapları, Türk İslam tarihi, çağdaş Türk ve dünya tarihi gibi konuların tamamından soru gelmektedir. Tarih soruları genellikle bilgiye dayalıdır ve her konudan 1-2 soru görmeniz mümkündür.
- Coğrafya (18 soru): Türkiye coğrafyası ağırlıklı olmak üzere fiziki, beşeri ve ekonomik coğrafya konularını kapsar. Bölge bölge Türkiye’nin coğrafi özellikleri, iklim, nüfus, tarım, sanayi, ulaşım gibi alanlardan dengeli sayıda soru gelir.
- Vatandaşlık (8-9 soru): Anayasa hukuku, idare, temel yurttaşlık bilgisi ve güncel yasal düzenlemelerden sorular içerir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, devlet organları, temel hak ve ödevler gibi konular müfredatın temelini oluşturur.
- Güncel Bilgiler (5-6 soru): Son bir yıl içindeki Türkiye ve dünyadaki önemli gelişmeler, kültürel ve sportif etkinlikler, bilimsel yenilikler, ödüller vb. sorulur. Bu bölümden genellikle 6 soru gelir ve güncel olayları takip eden adaylar için önemli bir bölümüdür.
Eğitim Bilimleri (Sadece Öğretmen adayları için): Öğretim İlke ve Yöntemleri, Sınıf Yönetimi, Program Geliştirme, Öğrenme Psikolojisi vb. konulardan oluşan 80 soruluk ayrı bir testtir (2026 öğretmenlik oturumunda uygulanacak).
Alan Bilgisi (Sadece A Grubu lisans adayları için): İktisat, Maliye, Hukuk, Muhasebe, Kamu Yönetimi, İstatistik, ÇEKO gibi alanlardan, ilgili lisans mezunlarına yönelik toplam 120 soruluk testlerdir (genellikle iki günde 3 oturum halinde uygulanır). Bu testler yalnızca belli lisans bölümü mezunlarının girdiği uzmanlık sınavıdır.
Müfredat notu: KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür testi her eğitim düzeyi için aynı konu başlıklarını kapsar. Yani lise, ön lisans veya lisans KPSS’ye giren adaylar benzer konulardan sorumlu olacak ancak soruların zorluk derecesi eğitim seviyesine göre değişecektir. Lisans KPSS soruları genellikle daha bilgi ağırlıklı ve detaylıyken, ön lisans ve ortaöğretim KPSS soruları nispeten daha yorum ağırlıklı ve temel bilgileri ölçen niteliktedir. Örneğin, lisans tarih soruları ayrıntılı bilgi isterken, lise düzeyi tarih soruları daha genel yorum yapmaya yönelik olabilir. Bununla birlikte, tüm seviyelerde ders dağılımı (Türkçe 30, Matematik 30, Tarih ~27, Coğrafya 18, Vatandaşlık 9, Güncel 6) aynıdır ve toplam soru sayısı 120’dir.
KPSS sınavlarına, eğitim durumuna bağlı olarak farklı düzeylerde girilebilir:
- KPSS Ortaöğretim: Lise veya dengi okul mezunu olanlar (ya da son sınıfta okuyanlar) bu sınava girebilir. Ortaöğretim KPSS, 2 yılda bir (çift yıllarda) yapılır ve B grubu kadrolar içindir. Lise mezunları bu sınavla memur, hizmetli, zabıt kâtibi, infaz koruma memuru, VHKİ gibi kadrolara atanabilirler. En az lise diploması şarttır; henüz mezun olmayıp sınav yılı içinde mezun olacak öğrenciler de başvuru yapabilir.
- KPSS Ön Lisans: 2 yıllık üniversite (meslek yüksekokulu) programlarından mezun olanlar veya son sınıfta okuyanlar katılabilir. Ön Lisans KPSS de çift yıllarda yapılır (2024, 2026 gibi) ve B grubu kadrolara yöneliktir. Tekniker, sağlık teknikeri, bilgisayar programcısı, laborant, memur gibi ön lisans mezunlarına açık kadrolar bu puanla tercih edilebilir. Adayın sınav başvuru tarihi itibarıyla mezun durumda olması veya mezun olabilecek durumda olması gerekir.
- KPSS Lisans: 4 yıllık fakülte veya daha yüksek eğitim (lisans) mezunları ile son sınıf öğrencileri girebilir. Lisans KPSS her yıl yapılır; ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta tek yıllarda yapılan KPSS Lisans sınavı sadece A Grubu (uzmanlık) ve öğretmenlik kadroları için geçerliyken, çift yıllarda yapılan KPSS Lisans sınavı B Grubu (düz memurluk) kadroları için kullanılır. Lisans mezunları KPSS P3 puanını kullanarak merkezi atamalarda memur, denetleyici, bilgisayar işletmeni, idari personel gibi kadrolara başvurabilirler. Ayrıca lisans mezunları isterlerse A Grubu sınavına girip P1/P2 gibi puanlarla uzman yardımcısı kadrolarına da başvurabilirler (bu kadrolar genelde iktisadi ve idari bilimler, mühendislik gibi belirli alan mezunlarını ister).
Eğitim durumuna göre doğru oturuma girmek önemlidir. Örneğin, lisans mezunu biri ortaöğretim veya ön lisans KPSS’ye giremez; en yüksek öğrenim düzeyinden sınava girmek zorundadır. Ancak lisans son sınıf öğrencisi henüz mezun olmadan da KPSS Lisans oturumuna başvurabilir (mezuniyet aşamasında olduğu için). Benzer şekilde, ön lisans mezunu biri lise düzeyi sınava giremez.
Yaş şartı: KPSS’ye girmek için belirlenmiş bir üst yaş sınırı yoktur – 18 yaşını dolduran herkes (15 yaşını bitirip mahkeme kararıyla reşit kılınan meslek lisesi mezunları dahil) memur adayı olabilir. Dolayısıyla 30’lu, 40’lı yaşlarındaki adaylar da rahatlıkla sınava başvurabilir (detaylar aşağıdaki yaş şartı başlığında). Bunun yanı sıra, kamu kurumları bazen belirli kadrolar için kendi yaş kısıtlamalarını ilan edebilirler (özellikle güvenlik, askeriye, polislik gibi kadrolarda) – bu durumda ilgili kurumun ilanındaki şartlara bakmak gerekir.
KPSS’nin lisans, ön lisans ve ortaöğretim oturumları içerik olarak benzer derslerden oluşsa da bazı farklar bulunur:
- Sınavın Uygulandığı Yıllar: Lisans KPSS her yıl yapılırken, Ön Lisans ve Ortaöğretim KPSS sadece çift yıllarda yapılır. Örneğin 2025’te sadece lisans düzeyi KPSS yapıldı (A Grubu için), 2026’da ise lisans + ön lisans + ortaöğretim tüm oturumlar yapılacak. Bu nedenle ön lisans/lise mezunları sınav şansını 2 yılda bir yakalıyor.
- Atama Türü: Lisans mezunları KPSS puanlarıyla hem A Grubu (uzmanlık) hem B Grubu (düz memur) kadrolara başvurabilir. Ön lisans ve lise mezunları ise yalnızca B Grubu kadrolar (merkezi atama veya açıktan memur alımları) için değerlendirilir. A Grubu kariyer meslekler sadece lisans ve belirli bölümlerden alım yapar.
- Soru Zorluğu: Lisans KPSS soruları genellikle ayrıntılı bilgi gerektiren ve zorlayıcı sorular olabiliyor. Ön Lisans ve Ortaöğretim KPSS soruları ise aynı konulardan olmakla beraber daha yüzeysel bilgi ve yorum kabiliyetini ölçmeye yönelik oluyor. Örneğin lisans matematikte daha fazla problem ve detay formül gerekirken, ortaöğretim matematikte daha temel seviye sorular çıkabiliyor. Tarih sorularında lisans oturumunda ayrıntılı yıllar ve anlaşmalar sorulabilirken, lise düzeyinde daha genel bilgiler sorulması eğilimi var.
- Sınav Süresi ve Soru Sayısı: Üç düzeyde de GY-GK testleri 120 soru ve 130 dakika olup aynıdır. Lisans oturumuna giren adaylar ayrıca aynı gün öğleden sonra Eğitim Bilimleri (öğretmen adayları için, 80 soru) ve sınavın ertesi hafta sonu Alan Bilgisi (A Grubu adayları için, toplam 120 soru) oturumlarına katılabilir. Ön lisans ve ortaöğretim oturumlarında GY-GK dışında başka test yoktur, sınav tek oturumdur.
- Puan Türleri: Lisans düzeyinde sınav sonucunda birden fazla puan türü hesaplanır. B Grubu merkezi atamalar için P3 puanı (GY %50 + GK %50) kullanılır. A Grubu adayları içinse P1, P2 gibi farklı ağırlıklarla hesaplanan puan türleri de çıkar (bu konuyu aşağıda ayrıca ele aldık). Ön lisans mezunlarına P93, ortaöğretim mezunlarına P94 puan türü verilir ve bunlar da 2 yıl geçerlidir.
Özetle, lisans KPSS en kapsamlısıdır; daha fazla oturum ve puan türü barındırır. Ön lisans ve ortaöğretim KPSS ise tek oturumluk, daha kısa ve belli aralıklarla yapılan sınavlardır. Ancak tüm düzeylerde Genel Kültür – Genel Yetenek derslerine çalışmak esastır ve müfredat ortaktır. Adaylar kendi eğitim durumlarına uygun sınava girerek aldıkları puanla, o eğitim şartını arayan kadroları tercih edebilirler.
KPSS, oldukça geniş müfredatı olan ve ciddi hazırlık gerektiren bir sınav. Bu nedenle çalışmalara mümkün olduğunca erken başlamak büyük avantaj sağlar. 2026’da sınava girecek adaylar için ideal başlangıç zamanı kişisel durumlara göre değişebilse de genel tavsiyeler şöyledir:
- Eğer mümkünse sınavdan 1 yıl önce çalışmaya başlamak idealdir. Örneğin 2026 KPSS için 2025 yaz aylarından itibaren temel konuları çalışmaya koyulmak, konuları sindirerek ilerlemek için zaman kazandırır. Birçok başarılı aday sınavdan yaklaşık bir yıl öncesinde planlı ders çalışmaya başlıyor. Bu süre zarfında konular yavaş yavaş tamamlanıp son aylarda bol soru çözümü ve denemeye ağırlık verilebilir.
- En az 6-8 ay önceden başlamak da yeterli olabilir. Eğer bir yıl erken başlama imkânı olmadıysa, en geç 2025 sonbaharında (Ekim-Kasım gibi) KPSS hazırlığına başlamak önerilir. 6-8 aylık düzenli ve yoğun bir çalışma ile de başarılı olunabilir. Bu durumda daha tempolu ve disiplinli bir programa ihtiyaç duyulur.
- Öğrenciler için: Halen üniversite okuyan ve 2026’da mezun olacak adaylar, okul derslerinin yoğunluğunu da düşünerek, son sınıfın başından itibaren (Eylül 2025 gibi) KPSS konularına çalışmaya başlamalıdır. Okul dönemi boyunca günde birkaç saat ayırıp konuları bitirmek, yaz aylarında tam zamanlı çalışmayla pekiştirmek uygun bir strateji olabilir.
- Mezunlar ve çalışanlar için: Halihazırda mezun olup çalışan adaylar zamanı kısıtlı kullanmak zorunda kalacakları için mümkünse 2025 ortalarında hazırlığa başlamalıdır. İşten arta kalan zamanlarda düzenli çalışma ile konular yetiştirilebilir. Başlangıcı çok geciktirmemek gerekir; aksi halde son aylara aşırı yük binip verim düşebilir.
Özetle, 2026 KPSS’ye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi. İdeal olarak 2025 yazı veya sonbaharında start verip, 2026 sınav zamanına dek geniş bir çalışma periyodu oluşturmalısınız. Erken başlangıç; tekrar yapma, eksikleri fark edip tamamlama ve deneme çözme için size fırsat tanır. Unutmayın, KPSS maratonunda planlı ve sabırlı bir çalışma süreci başarıyı getirir.
Deneme sınavları, KPSS hazırlığının vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak deneme çözmeye başlamak için öncelikle belli bir altyapının oluşması gerekir. Genel tavsiyeler şöyle:
- Önce konuların büyük kısmını tamamlayın: Tüm derslerde olmasa da en azından %70-80 oranında konuları bitirdikten sonra deneme sınavlarına başlamak daha verimli olacaktır. Konular hiç çalışılmadan tam deneme çözmek moral bozucu olabilir. Örneğin tarih dersinin yarısı, matematiğin çoğu bitmişse artık deneme çözmeyi düşünebilirsiniz.
- Sınava 2-3 ay kala düzenli denemelere geçin: KPSS 2026 Temmuz-Eylül döneminde yapılacağından, en geç 2026 Nisan ayı gibi düzenli deneme çözmeye başlanmalıdır. İlk başta iki haftada bir genel deneme ile başlayıp, son 1-2 ay kala haftada 1-2 deneme çözme temposuna çıkabilirsiniz. Son ay neredeyse her gün bir deneme çözen adaylar da oluyor, ancak kalitenin düşmemesi adına günde bir tam deneme yerine iki günde bir tam deneme daha verimli olabilir.
- Branş denemelerine daha erken başlanabilir: Özellikle Matematik ve Türkçe gibi dersler için ünite bazlı veya 20-30 soruluk mini denemelere konu bitiminde başlayabilirsiniz. Örneğin Türkçe paragraf denemelerini veya matematik problemleri denemelerini, o konuları öğrenir öğrenmez çözmek hız kazandırır. Ancak tam kapsamlı GY-GK denemesi için tüm derslerden sorular içerdiği için biraz beklemek mantıklı.
- Eksikleri fark etmek için deneme kullanın: İlk çözdüğünüz denemeler belki istediğiniz puan seviyesinde olmayabilir, bu normaldir. Denemelere olabildiğince öğrenme fırsatı olarak bakın. Her deneme sonrası yanlışlarınızı analiz edip ilgili konu tekrarlarını yaparsanız, sonraki denemede gelişme kaydedersiniz. Bu nedenle, deneme çözmeye başladıktan sonra sonuç analizi için de vakit ayırın.
- Zamanlama açısından: Denemeleri başlarda süre tutmadan çözebilir, ilerledikçe gerçek sınav süresi olan 130 dakikayı uygulayarak kendinizi test edebilirsiniz. Özellikle son 1-2 ay kala denemeleri mutlaka süreli çözün ki sınavda zaman yönetimine alışın.
Kısaca, konuların çoğunu öğrendikten sonra (genellikle sınava 3 ay kala) düzenli deneme çözmeye başlamak en iyisidir. Son aylarda bol bol deneme çözerek hem bilgilerinizi pekiştirir hem de sınav stresini azaltırsınız. Deneme sınavları sayesinde hangi derslerde daha fazla efor gerektiğini görüp çalışma programınızı güncelleyebilirsiniz.
KPSS’ye girmek için genel bir yaş şartı yoktur. 18 yaşını dolduran herkes (hatta meslek lisesi mezunları için 15 yaşından gün almış, mahkeme kararıyla reşit kılınmış olmak koşuluyla) memur adayı olabilir ve KPSS’ye başvurabilir. Sınav başvurusu sırasında üst yaş sınırı aranmaz; dolayısıyla 30’lu, 40’lı hatta 50’li yaşlarındaki kişiler de KPSS’ye girebilir.
Ancak, memuriyete atanma aşamasında bazı kadrolar için yaş kriteri olabilmektedir. Özellikle ilk defa devlet memuru olacaklar için merkezi atama kadrolarında genellikle bir 35 yaş sınırı uygulanır. Bu yaygın uygulamaya göre, belli bir ilan tarihinde 35 yaşını doldurmuş olan adaylar bazı kadrolara başvuruda kısıtlanabilir. Örneğin birçok bakanlık ve kurumun memur alımı ilanında “01 Ocak itibariyle 35 yaşını doldurmamış olmak” şartı yer alır. Bunun nedeni, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bazı özel kariyer kadroları için 35 yaş sınırının belirtilmiş olması ve kurumların da bunu genel alımlarda kriter olarak benimsemesidir.
Öte yandan, her kadro için yaş sınırı yoktur. Doktor, öğretmen, hemşire, psikolog gibi bazı meslekler için kanunen üst yaş şartı aranmaz; bu tip kadrolarda 40-50 yaşında da olsanız atanmada engel olmaz. Ayrıca ilgili mevzuatta memuriyete girişte üst yaş sınırı konulmamıştır, sadece emeklilik yaşı 65 olarak belirtilmiştir. Yani aslında yasada genel bir “şu yaştan sonra memur olunamaz” hükmü yoktur, ama kurumlar kendi takdirleriyle ilana özel yaş koşulu koyabilir.
Özetle: KPSS’ye girişte yaş engeli yok, fakat atamalarda sıkça 35 yaş kriteri çıkar. 2026 KPSS için de herhangi bir yaş sınırlaması olmadan herkes sınava girebilir. Sonrasında atanmak istediğiniz kurumun ilanlarını dikkatlice inceleyip varsa yaş şartını kontrol etmek gerekir. Adayların motivasyonunu düşürmemesi için belirtelim: Pek çok kurum artık esnek davranabilmektedir veya farklı statülerde (sözleşmeli gibi) yaş şartı aramadan personel alabilmektedir. Bir sonraki başlıklarda 35 ve 45 yaş konularını daha detaylı ele alalım.
Evet, 35 yaşın üzerinde olmak KPSS’ye girmeye engel değildir. KPSS başvuru kılavuzlarında üst yaş sınırı bulunmaz; dolayısıyla 35 yaşını geçmiş bir aday sınava girip puan alabilir. Burada kritik nokta, sınav sonrası atanma sürecinde bazı kadrolarda 35 yaş kuralının olabilmesidir. Örneğin uzman yardımcılığı, müfettişlik gibi A Grubu kariyer mesleklerin hemen hepsinde “sınavın yapıldığı yılın Ocak 1 itibariyle 35 yaşını doldurmamış olmak” şartı vardır. Bu demek oluyor ki 35 yaşından gün almışsanız bu tür A kadrolara atanamazsınız.
B Grubu (düz memur) kadrolarında da, özellikle merkezi atama haricinde açıktan alım ilanlarında, kurumlar çoğunlukla 35 yaş sınırı koyar. Örneğin zabıt kâtipliği, infaz koruma memurluğu, vergi memurluğu gibi alımlarda 35 yaş kuralı oldukça yaygındır. Genel kural haline geldiği için adaylar 35 yaş üstündeyse seçenekleri azalabiliyor.
Ancak istisnalar da mevcut: Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi bazı kurumlar yaş sınırını esneten düzenlemeler yapmıştır. Hatta yakın zamanda bazı torba yasalarla Adalet Bakanlığı memur alımlarında 35 yaş sınırı kaldırıldı, daha geniş yaş aralığına fırsat verildi haberleri çıktı. Ayrıca yüksek lisans/doktora mezunları için veya daha önce kamuda çalışmış olanlar için yaş şartı bazı ilanlarda esnetilebiliyor. Örneğin, doktorasını bitiren bir aday 40 yaşında bile olsa bazı uzman kadrolarına kabul edilebiliyor.
Bazı yaş sınırı olmayan memurluklar da var: Örneğin sözleşmeli personel pozisyonları (sözleşmeli mühendis, teknisyen vs.) çoğunlukla yaş sınırı içermez. Ayrıca imam, müezzin, üniversite hastanelerinin sözleşmeli personeli, askeri kurumların sivil memurları gibi pozisyonlarda çoğu zaman yaş kriteri aranmaz. Bu tür kadrolara KPSS B puanıyla başvurulabilir ve yaşınız ilerlemiş olsa da değerlendirilebilirsiniz.
Sonuç olarak, 35 yaşın üzerinde KPSS’ye hazırlanıyorsanız umutsuzluğa kapılmayın. Sınava girip iyi puan aldıktan sonra, yaş şartı olmayan veya esnek olan kadroları hedefleyebilirsiniz. Özellikle öğretmenlik, sağlık sektörü gibi alanlarda yaş engeli olmaksızın atanma şansı vardır. Yine de, memurluk atamalarında genel uygulama 35 yaş çevresinde olduğu için zamanın önemini göz önünde bulundurup sınav hazırlığınızı bir an önce tamamlamanız faydalı olacaktır.
45 yaş ve sonrasında da memur olmak mümkündür, fakat bu yaş grubunda atama şansı daha sınırlı olabilmektedir. Kanunen memuriyete girişte üst sınır olmasa da (sadece emeklilik için 65 yaş sınırı var), pratikte çoğu ilan 35-40 yaş arası limit koyar. 45 yaşını geçmiş adaylar, ilan şartlarında yaş kısıtı olmayan pozisyonlara odaklanmalıdır.
Hangi alanlar 45 yaş üstüne daha açıktır? Öğretmenlik bunların başında geliyor – Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen atamalarında yasal bir üst yaş bulunmaz, KPSS P121 puanı yeterli olursa 50 yaşında dahi öğretmen olarak atanabilirsiniz. Benzer şekilde doktor, hemşire, ebe gibi sağlık personeli alımlarında da yaş sınırı aranmaz; 45-50 yaşında deneyimli bir sağlıkçı KPSS B puanıyla kamu hastanesine geçiş yapabilir. Akademik kadrolar (üniversitelerin memur kadroları) bazen 45 yaş üstü için de imkan tanır. İdari kadrolardan şoför, hizmetli, aşçı, teknisyen gibi pozisyonlarda bazı kurumlar esneklik gösterebilir.
Örneğin, Tarım Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi kurumların sözleşmeli personel alımlarında zaman zaman yaş kriteri görülmez veya daha yüksek sınırlar konur. 45 yaşında olup KPSS’ye giren bir aday, özellikle sözleşmeli memuriyet pozisyonlarını ve kurum içi sınavları takip edebilir. Ayrıca engelli kotasından EKPSS ile atananlarda yaş sınırı uygulanmamaktadır.
Yine de gerçekçi olmak gerekirse 45 yaş üstü adaylar için rekabet zorlayıcı olabilir. Zira merkezi atamada 35 yaş kriteri çoğunlukla uygulandığı için, merkezi tercih listelerinde bu yaşta yer almak zordur. Daha çok açıktan alım ilanlarını (kurum sınavlarını) kovalayarak sonuca gidilebilir. Son yıllarda kamu personeli alımlarında yapılması planlanan değişikliklerde 35 yaş kriterinin esnetilmesi konuşulsa da, somut adımlar sınırlı kalmıştır.
Özet: 45 yaşından sonra da KPSS’ye girip yeterli puan alarak memur olma şansınız tamamen bitmiş değil. Özellikle öğretmenlik, sağlık gibi alanlarda veya sözleşmeli pozisyonlarda imkan mevcut. Fakat genel memurluk kadrolarında yaş rekabetini göz önünde bulundurup, özel stratejilerle başvurular yapmanız gerekir. Bu yaşta önemli olan pes etmemek ve “nasıl olsa almazlar” demeyip şansınızı zorlamaktır – nitekim geçmişte düşük puanla atanan (hatta 45-50 yaşlarında) sosyal hizmet mezunları dahi oldu. Az sayıda da olsa örnekler mevcut. Siz yeter ki hazırlanıp iyi bir puan alın, gerisini çıkacak fırsatlar belirleyecektir.
Yukarıda kısmen değindik ancak tekrar etmek gerekirse: KPSS B Grubu, devlet kurumlarındaki genel memurluk kadroları için yapılan sınav oturumlarıdır. A Grubu’ndan farkı, uzmanlık ya da yüksek kariyer gerektirmeyen orta düzey ve yardımcı hizmet kadrolarını kapsamasıdır. B Grubu kadrolara Türkiye’de çok çeşitli meslekler dahildir ve hemen her kurumda B Grubu memur bulunur. Örneğin bakanlıklardaki memur, bilgisayar işletmeni, şoför, teknisyen; üniversitelerdeki memur ve tekniker; adliyelerdeki zabıt kâtibi, mübaşir; emniyetteki komiser yardımcısı; belediyelerdeki VHKİ, tahsildar gibi kadrolar B Grubu kapsamındadır.
KPSS B Grubu sınavına; lise, ön lisans ve lisans mezunları (ve son sınıf öğrencileri) kendi eğitim düzeylerine göre girebilirler. Yani mezun olunan okulun seviyesine uygun B Grubu oturumuna başvurmak gerekir. Lisans mezunları B Grubu için P3 puanı, ön lisans mezunları P93, ortaöğretim mezunları P94 puanı alır ve bu puanlarla B Grubu memur kadrolarını tercih edebilirler.
Sınav İçeriği: KPSS B Grubu sınavının içeriği Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinden ibarettir. Bu testlerin kapsamını ve soru dağılımını önceki “müfredat” bölümünde ayrıntılı açıkladık. A Grubu’ndan farklı olarak B Grubu adayları için alan bilgisi sınavı yoktur. Sınav süresi 130 dakikadır ve toplam 120 soru çözülür. B Grubu sınavı, öğrenim düzeyine göre farklı oturumlarda yapılır ancak hepsinde bu GY-GK içerik vardır. Örneğin 2026’da lisans B Grubu adayları Temmuz’da, ön lisans ve ortaöğretim adayları Eylül’de GY-GK sınavına girecek.
KPSS B Grubu Kaç Yılda Bir? Bu soru çok merak edilir: KPSS B Grubu sınavları iki yılda bir, sadece çift yıllarda düzenlenir. Bunun nedeni, merkezi memur atamalarının iki yılda bir toplu şekilde yapılması ve B Grubu puanlarının 2 yıl geçerli olmasıdır. Örneğin 2024 KPSS B puanı, 2026 KPSS sonuçları açıklanıncaya kadar (2026 sonbaharına dek) geçerlidir. Bu yüzden ÖSYM, B Grubu oturumlarını her iki yılda bir yapar ve adaylar o puanı iki yıl boyunca kullanabilirler. “KPSS B neden 2 yılda bir?” sorusunun yanıtı da budur: Yalnızca GY-GK’dan oluşan B Grubu sınavı 2 yılda bir gerçekleştirilir ve puan geçerliliği de 2 senedir. Böylece her yıl sınav yapmadan, bir puanla iki yıl atama yapılması sağlanır. (A Grubu sınavlar ise yılda bir çünkü her yıl kurum sınavları açılır ve puan 1 yıl kullanılır.)
KPSS B Grubu’na kimler girebilir? En az lise mezunu herkes B Grubu oturumlarından birine girebilir. Lisans mezunları da B Grubu kadroları tercih edebildiği için, aslında B Grubu oldukça geniş bir kitleye hitap eder. Tek şart, sınavda girilecek düzeyde mezun ya da son sınıf olmaktır (örneğin Eylül 2026’da ön lisans diplomasını alacak biri, 2026 ön lisans KPSS’ye girebilir). B Grubu, kamu kurumlarında teknik ve idari kadrolarda çalışmak isteyen adaylar içindir. Bu gruptaki kadrolar “düz memur” diye tabir edilen genel idare hizmetleri sınıfındaki kadrolardır.
KPSS B ile Hangi Kadrolara Atanılır? Merkezi yerleştirmelerde tercih kılavuzlarında neredeyse tüm kurumlara ait B Grubu kadrolar bulunabilir. En sık alım yapılan bazı B Grubu kadrolar şunlardır:
- Memur: Kurumların idari bürolarında çalışan genel memur pozisyonu (üniversiteler, bakanlıklar, il müdürlükleri vb. her yerde bulunur).
- Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni (VHKİ): Evrak, veri girişi ve kontrol işleri yapan memurlar. Birçok kurumda VHKİ kadrosu vardır.
- Bilgisayar İşletmeni: Bilgisayar kullanarak yazışma, veri işleme yapan memurlar (genelde VHKİ ile benzer nitelikte).
- Zabıt Kâtibi: Adliyelerde yazışma ve kayıt işleri yapan memurlar (adalet bakanlığı alımlarında).
- İnfaz ve Koruma Memuru (Gardiyan): Cezaevlerinde görev yapan memurlar (Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri alımları).
- Tecim (Satınalma) Memuru, Ayniyat Memuru: Kurumlarda malzeme alımı, demirbaş kayıt işlerini yapan memurlar.
- Şoför, Hizmetli, Dağıtıcı: Özellikle ortaöğretim mezunları bu kadrolara başvurabilir.
- Teknisyen/Tekniker: Teknik lise veya ön lisans mezunları kendi branşlarında (elektrik, inşaat, makine vb.) kadrolara girebilir.
- Hemşire, Sağlık Teknikeri, Ebe: Sağlık mezunları KPSS B ile hastanelere atanabilir (Sağlık Bakanlığı atamaları).
- Bekçi, Koruma ve Güvenlik Görevlisi: Özel şartları sağlamak kaydıyla bazı kurumlar KPSS puanıyla güvenlik personeli alır.
- Diğerleri: Kütüphaneci, mühendis, veteriner, sosyolog, psikolog gibi bazı lisans meslekleri de aslında B Grubu puanla atama yapar (kurumlar bu kadroları merkezi yerleştirmeyle alır). Örneğin bir mühendis KPSS P3 puanıyla DSİ’ye mühendis olarak yerleşebilir.
Görüldüğü üzere KPSS B Grubu, “genel memurluk” kadrolarının tamamını kapsar. Bu kadrolar, bakanlıkların taşra teşkilatlarından belediyelere, üniversitelerden hastanelere kadar kamu hizmetinin her alanında olabilir. Dolayısıyla KPSS B puanıyla nereye atanabileceğiniz mezuniyetinize bağlı olarak geniş bir yelpazeye yayılır. Kılavuzlarda “herhangi bir lisans programı mezunu (4001 nitelik kodu)” şeklinde ilanlar çoktur; bu da lisans mezunu olup bölümü fark etmeksizin birçok memur kadrosuna başvurabilirsiniz demektir. Önlisans ve ortaöğretim mezunları için de benzer şekilde “herhangi bir ön lisans/lise mezunu (3001/2001 kodu)” şartlı kadrolar bulunmaktadır.
Sonuç: KPSS B, kamuda uzmanlık şartı aranmayan tüm memuriyetler için gereken puanı sağlar. Sınava giren ön lisans ve lise mezunları sadece B kadrolarına başvurabilir; lisans mezunları ise isterlerse B Grubu kadroları da tercih ederek memur olabilirler.
KPSS Genel Kültür-Genel Yetenek sınavında tüm derslerden başarı sağlamak önemli ancak bazı dersler ve konular, geniş kapsamı nedeniyle ekstra ilgi gerektirir. “Hangi derslere daha çok ağırlık vermeliyim?” sorusu için birkaç noktayı vurgulayalım:
- Tarih dersi: Müfredatı en geniş derslerden biri tarihtir. Osmanlı, İnkılap, çağdaş tarih, uygarlık tarihi derken yüzlerce sayfa konu bulunur. Genellikle 25’ten fazla soru geldiği için Tarih, KPSS puanına ciddi etki eder. Bu nedenle Tarih konusu düzenli tekrar ve ezber ister. Özellikle Atatürk İlkeleri, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet dönemi inkılapları ve Osmanlı’nın son dönemi gibi bölümlere ağırlık verin. Her konudan soru geldiği için zayıf olduğunuz tarih ünitelerini tespit edip üzerine gitmelisiniz. Mesela “Islahat hareketleri” veya “Türk İslam devletleri” sizin zayıf noktanızsa ek çalışmayla güçlendirin.
- Matematik dersi: Matematik (özellikle problemler) birçok adayın en çok vakit harcadığı derstir. Sayısal mantık, problem çözme becerisi pratikle gelişir. Eğer temeliniz zayıfsa matematiğe her gün zaman ayırarak aşamalı ilerlemek gerekir. Dört işlem, denklem kurma, yüzde-problemleri gibi temel konularla başlayıp zor problemlere geçmelisiniz. Geometriyi de ihmal etmeyin (3-4 soru gelir). Matematikte sürekli soru çözmek hız ve doğruluk açısından kritik. Bu yüzden diğer derslere çalışırken bile her gün bir miktar matematik sorusu çözmeyi alışkanlık haline getirin.
- Türkçe dersi: Türkçe genelde adayların göz ardı ettiği ama net farkı yaratabilen bir ders. Özellikle paragraf soruları çokça geliyor (20’nin üzerinde). Okuma hızı ve anlama için düzenli paragraf sorusu çözümü şart. Dil bilgisi konularına (yazım, noktalama, fiilimsiler vb.) da çalışıp buradaki soruları kaçırmamaya bakın. Türkçe’de yüksek net yapmak, standart sapma etkisiyle avantaj getirir. Bu nedenle her gün en az birkaç paragraf sorusu çözün; yanlış yaptığınız soru türlerini (örneğin anlam bütünlüğü soruları) belirleyip o konuda pratik yapın.
- Vatandaşlık (Anayasa): Soru adedi diğerlerine göre az olsa da çalışılması gereken bir derstir. Anayasa hukuku maddeleri ilk bakışta ezber zor gelebilir. Fakat KPSS’de genelde belirli maddeler ve devlet organlarının görevleri gibi tekrarlayan konular sorulur. Özellikle yürütme, yasama, yargı yetkileri, cumhurbaşkanının görevleri, temel haklar ve hürriyetler gibi bölümlere odaklanın. Bu konulara ağırlık vererek vatandaşlık sorularını tam yapmaya çalışmak toplam netinizi artırır.
- Coğrafya dersi: Coğrafyada Türkiye’nin bölgesel özellikleri, harita üzerindeki bilgiler önemlidir. Türkiye’nin fiziki haritası, tarım ürünleri dağılımı, madenler, akarsular, iklim tipleri sıkça sorulur. Ezbere dayalı kısımlar (en uzun nehir, en yüksek dağ vs.) kadar yorum isteyen harita soruları da gelebilir. Coğrafyadan gelen 18 soruda yüksek net hedefliyorsanız özellikle Türkiye coğrafyasının detaylarına daha fazla çalışın. Örneğin her bölgenin iklimini, tarım ürünlerini, ulaşım projelerini ayrı ayrı öğrenmek faydalı olacaktır.
- Güncel Bilgiler: Çok soru yok (5-6 adet) ama bazen belirleyici olabiliyor. Güncel olaylara çalışmak diğer dersler kadar zaman almaz; ancak sınava yakın son 1 yıla damga vurmuş gelişmeleri derleyin. Özellikle spor, kültür, uluslararası ödüller, önemli atamalar, yeni bulunan buluşlar gibi konuları içeren bir not tutun ve bunu sınav öncesi tekrar edin.
Herkesin zayıf yönü farklı olabilir. En doğru strateji, kendi yaptığınız denemeler ve konu testlerinde hangi derste veya konuda yanlışlarınız fazla ise oraya ağırlık vermektir. Örneğin deneme sınavlarında coğrafya netleriniz düşük geliyorsa bu, coğrafyaya daha fazla mesai harcamanız gerektiğini gösterir. Bu yüzden KPSS hazırlığında kendi güçlü ve zayıf yönlerinizi analiz edip programınızı ona göre ayarlamalısınız. Zayıf konulara ek kaynak, video veya özel notlarla çalışarak onları güçlendirmek toplam puanınızı yükseltecektir.
Son olarak, her derse tamamen hakim olamasanız bile bazı kilit konuları mutlaka öğrenin: Tarihte İnkılap dönemi, Matematikte problemler, Türkçede paragraf gibi konular soru sayısı çok ve başarı getirisi yüksek alanlardır. Bu alanlara ekstra özen gösterip olabildiğince soru kaçırmamaya çalışmak, KPSS’de başarı şansınızı artırır.
Evet, 2026 KPSS puanıyla merkezi ve kurumsal memur alımlarının yapılması beklenmektedir. Hatta 2026’nın çift yıl olması nedeniyle kamu kurumlarının birçok kadro için alım planladığı konuşuluyor. 2024 KPSS sonuçlarıyla 2024-2026 arasında atamalar gerçekleşeceği için, 2026’da yeni puanların devreye girmesiyle yeni bir atama dönemi başlayacak. Bazı uzmanlar, 2024-2025 döneminde nispeten az kadro açıldığını, kurumların 2026 KPSS sonrası için kadro biriktirdiğini belirtmektedir. Nitekim sosyal medyada da “Bakanlıklar, kurumlar ve idareler rekor memur alımları için 2026 KPSS’yi bekliyor” şeklinde paylaşımlar dikkat çekiyor.
Örneğin öğretmen atamaları her yıl yapılmaya devam edeceği için 2026 KPSS puanıyla da 2026-2027 yıllarında on binlerce öğretmen alımı öngörülüyor. Keza Sağlık Bakanlığı, 2026 puanlarıyla doktor, hemşire, sağlık teknikeri alımlarına devam edecektir. Diğer bakanlıklar (Adalet, İçişleri, Çevre, Tarım vb.) 2026 puanlarıyla hem merkezi atama (ÖSYM tercihleriyle) hem açıktan alım şeklinde personel alacaklardır.
Merkezi atamalar, KPSS puanıyla yapılan yerleştirmelerdir ve genelde yılda iki kez (Aralık ve Haziran dönemleri) gerçekleşir. 2026 KPSS puanları ilk kez 2026 Aralık merkezi atamasında kullanılacak. Ardından 2027 Haziran, 2027 Aralık şeklinde devam edecektir. Merkezi atamalarda her kuruma ait kadrolar ÖSYM tercih kılavuzlarında listelenir. Bu nedenle 2026 puanıyla 2026 yılının sonunda memur yerleştirmesi yapılacağı kesin gözüyle bakılıyor.
Ayrıca dış (açıktan) alımlar da KPSS sonrası hız kazanacaktır. Kurumlar kendi açtıkları ilanlarda belirli puan üzerindeki adayları mülakata çağırıp alım yapabiliyorlar. Örneğin Emniyet Genel Müdürlüğü komiser yardımcısı alımı, Adalet Bakanlığı zabıt katibi alımı gibi ilanlar 2026 KPSS sonuçlarına göre çıkacaktır. Özellikle 2026’nın hemen ardından 2027 içinde bu tarz kurum alımları yoğun olabilir.
2026’nın memur alımları açısından önemli bir yıl olacağı söyleniyor. Bazı kaynaklar, 2024-2025’te ötelendiği düşünülen kadroların 2026’da topluca ilana çıkabileceğini belirtiyor. Bu nedenle 2026 KPSS, memur olmak isteyenler için kritik bir sınav. İyi bir puan almak büyük fırsatlar yaratabilir. Özetle, 2026 KPSS sonrasında kamu personel alımlarının olacağı kesin, hatta önceki döneme göre daha fazla kadro açılması muhtemel. Adayların bu motivasyonla hazırlanmaları yerinde olacaktır.
“Düz memurluk KPSS” tabiri, KPSS B Grubu Genel Yetenek-Genel Kültür oturumunu ifade eder. 2026 yılında düz memurluk için yapılacak sınavlar öğrenim düzeyine göre farklı tarihlerdedir:
- KPSS Lisans (B Grubu) – 2026: Lisans mezunları için düz memurluk sınavı, tahminen 2026 Temmuz ayı içinde gerçekleştirilecek. Kesin tarih ÖSYM tarafından duyurulacak olmakla beraber, 2024’te lisans GK-GK sınavı 7 Eylül 2024’te yapılmıştı. 2026’da biraz daha erken, Temmuz sonunda olabilir. Bazı kaynaklar 2026 lisans GK-GK oturumu için 23 Ağustos 2026 Pazar gününü öngörüyor, ancak Temmuz sonu da ihtimal dahilinde. ÖSYM takvimi açıklandığında netleşecektir.
- KPSS Ön Lisans – 2026: Ön lisans mezunları için düz memurluk (GY-GK) sınavı, 2026 Eylül ayının ilk haftası yapılacak gibi görünüyor. Önceki yıllarda genelde Ekim’de yapılan ön lisans KPSS, 2026’da takvim sıkışıklığı nedeniyle Eylül başına çekilebilir. Şu anki bilgilere göre muhtemel tarih 6 Eylül 2026 Pazar. Başvuruların 2026 Haziran ayında alınacağı belirtiliyor.
- KPSS Ortaöğretim (Lise) – 2026: Lise mezunları için düz memurluk sınavı, 2026 Eylül ayının ikinci haftası öngörülüyor. Tahmini sınav tarihi 13 Eylül 2026 Pazar günüdür. Başvurularının Temmuz 2026’da yapılacağı, sonuçların Ekim 2026’da açıklanmasının planlandığı bildirilmiştir.
Bu tarihler resmi olmasa da işaret edilen zaman dilimleri bunlardır. Özetle, 2026 yılında düz memurluk sınavları yaz sonu ve sonbahar başında peş peşe yapılacak. Lisans oturumu yazın (Temmuz-Ağustos), ön lisans ve ortaöğretim oturumları Eylül içinde tamamlanacak. Adaylar, kendi sınavlarının tarihini kaçırmamalı ve başvuru dönemlerini takip etmelidir.
Sık sorulan bir soru: “Düz memurluk sınavı her zaman çift yıllarda mı yapılıyor?” Evet, KPSS B (düz memurluk) oturumları sadece çift yıllarda düzenlenir (2022, 2024, 2026 gibi). Tek yıllarda bu sınavlar yapılmaz. Bu nedenle lisans mezunları 2025’te girdikleri GK-GK sınavını merkezi atamalarda kullanamazlar; merkezi atama puanları çift yıl sınavlarından alınır. (Örneğin 2025’te lisans KPSS’ye giren biri P3 puanı alsa da 2026’daki B Grubu atamalarda 2024 puanı ve 2026 puanı geçerli olacak, 2025 puanı merkezi alımlarda kullanılmayacaktır.)
2 yılda bir yapılan KPSS, B Grubu dediğimiz Lisans (GY-GK oturumu), Ön Lisans ve Ortaöğretim sınavlarıdır. Yani çift yıllarda (örneğin 2024, 2026, 2028…) bu sınavlar gerçekleştirilir. Bu sınavların puanları iki yıl boyunca geçerli olduğu için her yıl yapılmalarına gerek yoktur.
Tek yıllarda (2023, 2025, 2027…) ise genellikle KPSS A Grubu sınavları ve öğretmenlik sınavları yapılır. KPSS A Grubu sınavları her sene olduğundan, onlar 2 yılda bir şeklinde sınırlı değil. Fakat A Grubu sınav puanlarının geçerliliği de genelde sadece ilgili yıl olduğundan (uzmanlık sınavları için), tekrarına ihtiyaç duyuluyor. Özetle:
- Çift Yıllar (2 yılda bir): KPSS Lisans (B Grubu GY-GK), KPSS Ön Lisans, KPSS Ortaöğretim – Evet, bunlar 2 yılda bir yapılır ve puanları 2 sene geçerlidir.
- Tek Yıllar: KPSS A Grubu (Alan bilgisi) sınavları, Öğretmenlik (Eğitim Bilimleri ve ÖABT) sınavları – Her yıl yapılır, puanları genelde bir atama döneminde kullanılır.
Dolayısıyla, eğer “2 yılda bir yapılan KPSS hangisi?” diye soruluyorsa cevaben “B Grubu (düz memur) sınavlarıdır” diyebiliriz. Örneğin lise mezunları için KPSS sadece 2022, 2024, 2026… yıllarında var. Benzer şekilde ön lisans KPSS de 2 yılda bir. Bu kural uzun yıllardır bu şekilde uygulanmaktadır.
KPSS ile atanmak için gereken puan, başvurulan kadro ve oluşan rekabete göre değişkenlik gösterir. “Düz memurluk için kaç puan almalıyım?” sorusunun kesin bir cevabı olmamakla birlikte, geçmiş atamalar bize bir fikir verebilir.
Öncelikle merkezi atamalarda her kadro için bir taban puan oluşur. Bu taban puan, o kadroya yerleşen en son kişinin KPSS puanıdır. Bazı kadrolar çok rağbet görür ve taban puanı 90’ın üzerine çıkar; bazıları ise daha az talep görür ve 70’lerde kalabilir.
Genel bir aralık vermek gerekirse, geçmiş yılların merkezi atamalarında düz memur kadroları 74 ila 93 puan arasında değişen taban puanlarla dolmuştur. Örneğin bir üniversitenin memur kadrosu 83 puanla kapatırken, başka bir kurumdaki benzer kadro 88 puanla kapatabilir. 2024/1 atamalarına ait bazı örnekler incelendiğinde, lisans mezunu genel memur kadrolarında taban puanların çoğunlukla 80-85 puan bandında olduğu görülüyor. Ön lisans mezunları için de benzer şekilde 80 puan civarı tabanlar yaygın.
Daha somut örnek vermek gerekirse, KPSS Lisans 2022/2 atamalarında “4001 kodlu” (herhangi bir lisans mezunu) memur kadroları genellikle 85-90 puan aralığında kapattı. Bazı doğu illerindeki veya özel nitelik isteyen kadrolar 80’lere kadar indi. KPSS Ön Lisans 2022 atamalarında düz memur pozisyonları 80 puan dolaylarında kapattı; en yüksekler 90’a yaklaştı, en düşükler ise 74-75 puan seviyesindeydi.
Dolayısıyla, garanti bir atama için yüksek puan hedeflemek şart. Düz memurluk için en az 85 puan hedefleyin, 90 puan ve üzeri almanız sizi çok daha avantajlı kılar. Özellikle popüler kurumlarda (adalet, nüfus, vergi dairesi gibi) taban puanlar 90’ları bulabilir. Daha az tercih edilen kadrolar (örneğin küçük bir ilçede teknisyenlik gibi) 70’lerde de kalabilir. Nitekim geçmişte 70’li puanlarla atanan sosyal hizmet, veterinerlik vb. özel mezuniyet isteyen kadrolar mevcuttu. Hatta bazı alımlarda sosyal hizmet mezunları 55-60 puanla dahi yerleşebilmiştir deniyor, ancak bunlar istisnadır ve genellikle özel koşullu alımlardır.
Merkezi atamada alt puan sınırı yok: ÖSYM tercih kılavuzlarında herhangi bir taban puan şartı bulunmaz, teorik olarak 50 puan alan biri de tercih yapabilir. Fakat pratikte, en düşük kapatan merkezi kadrolar bile genelde 60 üstüdür. Genellikle 65-70 puanın altında merkezi atamalarda memur olunması pek görülmez.
Kurumsal alımlarda (mülakatlı): Bazı kurumlar kendi açtıkları ilanlarda “en az 70 KPSS puanı” gibi barajlar koyar. Örneğin polislik POMEM alımında ön lisans için 65, lisans için 60 puan barajı olabiliyor. Yine 4/B sözleşmeli personel alımlarında 70 puan barajı sıkça görülüyor. Bu tür alımlarda barajı geçmek yeterli olmayabilir, daha yüksek puan alıp mülakatta da başarılı olmak gerekir.
Sonuç olarak: Düz memurluk hedefleyen bir aday için 80 puanın altı riskli, 85 puan iyi, 90 puan ise oldukça garantici bir seviyedir denebilir. Tabii ki bölümünüz, kadronuz bu değerlendirmeyi etkiler. Örneğin İİBF mezunları için rekabet çok yüksek olduğundan 90 üzeri puanlar gerekirken, mühendislik mezunlarında 85 civarıyla memur olunabiliyor. En iyisi siz elinizden geldiğince yüksek puan almak için çalışın, sonra tercih döneminde geçmiş yılların taban puanlarını inceleyerek makul tercih listeleri hazırlayın. Unutmayın, KPSS bir sıralama sınavıdır – ne kadar yüksek puan, o kadar çok tercih şansı demektir.
Bu soru, özellikle 2025 yılında lisans KPSS’ye giren adayların merak ettiği bir konudur. KPSS puanlarının geçerlilik süresi genellikle 2 yıldır, ancak bu süre hangi alanda kullanacağınıza göre değişir.
- B Grubu Kadrolar için: Merkezi atamalarda sadece çift yıl KPSS puanları kullanılır. Örneğin 2024 KPSS B puanı, 2024 ve 2025 yılındaki atamalarda kullanılır; 2026’daki atamalar için ise 2026 sınavına girip yeni puan almak gerekir. Dolayısıyla 2025’te alınan bir KPSS P3 puanı merkezi düz memur atamalarında geçerli olmayacaktır. 2026’da memur olmak isteyen bir lisans mezunu, 2024’te girmediyse 2026 sınavına girmelidir.
- A Grubu Kadrolar için: 2025’te lisans KPSS’ye giren birinin puanı, 2025 içinde açılan A Grubu kadro alımlarında ve kurum sınavlarında kullanılabilir. Bu puanlar genelde ilgili yılda geçerli olup bazı kurum sınavları için 2 yıla kadar kabul edilebilir. Fakat A Grubu alımlar genellikle her yıl yenilendiği için 2025 puanları esas olarak 2025’te işe yarayacaktır. 2026’da yeni A Grubu sınav yapılıp yeni puanlar geleceği için, çoğu kurum 2025 puanını değil 2026 puanını talep eder.
- Öğretmenlik için: Öğretmen atamalarında kullanılan P10, P121 gibi puanlar sadece sınavın yapıldığı yıl için geçerlidir – yani 2025’te alınan öğretmenlik puanı 2026 atamalarında kullanılmaz (her yıl yeniden girilir).
Daha genel ifade edersek: KPSS Lisans GY-GK puanları (P3) iki yıl boyunca geçerli kabul edilse de, B Grubu memur atamalarında uygulamada çift yıl kuralı vardır. Örneğin Testanbul eğitim platformunun açıkladığı üzere “2023’te girilen bir KPSS puanı, 2025 atama dönemi içinde kullanılabilir; ancak 2026’daki ilanlara başvuru yapabilmek için adayın 2025 KPSS oturumuna yeniden girmesi gerekir”. Buradaki mantık, 2023 (tek yıl) puanı aslında 2024 çift yılında kullanılacak demektir.
Ön lisans ve ortaöğretim adayları için soru şu olabilir: 2024’te KPSS’ye girdim, 2025’te atama olmadı, 2026’da puanım geçerli mi? Cevap: Hayır, çünkü 2026’da yeni sınav var ve 2024 puanlarının süresi dolacak. Ortaöğretim/ön lisans KPSS puanı, bir sonraki aynı düzey sınav yapılana kadar geçerli olur (yani 2024 puanı, 2026 sınav sonuçları açıklanıncaya dek geçerlidir).
Özet: 2025 yılında girdiğiniz KPSS’nin puanı, eğer lisans B grubu için konuşuyorsak, 2026 merkezi atamalarında kullanılamayacak. B grubu adayları için 2024 puanları 2026’ya kadar geçerliydi, 2026’da yeni sınav ile güncellenecek. A grubu için 2025 puanı bir yıl geçerli. Bu nedenle 2026’da memur olmak isteyen herkes, eğitim durumuna uygun 2026 KPSS oturumuna mutlaka girmelidir. İstisnai olarak, bazı kurumlar açıktan alım yaparken “son 2 yıl içinde alınmış KPSS puanı” şartı koyabilir ve 2025 puanını da kabul edebilir. Ama merkezi atama sistemi yeni puanı dikkate alacaktır.
Kısacası, 2025 KPSS’ye girip puan aldıysanız, 2026’da da sınava girmenizde fayda var. Çünkü merkezi alımlarda 2025’in puanı kullanılmayacak (A grubu hariç). Zaten 2026 KPSS ile puanınızı yükseltme şansınız da olacaktır.
Birçok kişi “Memur olmayı kolaylaştıran bir bölüm var mı?” diye merak eder. Devlet memuru olmak için aslında belirli bir bölüm şartı yoktur, asgari eğitim düzeyi şartı vardır. Yani lise mezunu da, üniversite mezunu da memur olabilir; önemli olan KPSS’den yeterli puanı almaktır[1]. Dolayısıyla “şu bölümü okursan kesin memur olursun” gibi bir garanti yoktur.
Bununla birlikte, bazı bölümler memuriyete girişte avantaj sağlayabilir çünkü o alanlarda kadro çok veya puanlar nispeten düşük olabilir. Örneğin:
- İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Bölümleri: İşletme, İktisat, Kamu Yönetimi, Maliye gibi bölümlerden mezun olanlar hem A Grubu uzmanlık sınavlarına hem B Grubu memurluklara başvurabilir. İİBF mezunları genellikle KPSS’ye yoğun giren kitledir. Avantajı, bu bölümler için pek çok kariyer sınavı açılmasıdır (uzman yardımcılığı vs.). Dezavantajı ise sayılarının çok olması nedeniyle B Grubu düz memurlukta büyük rekabet olmasıdır. Yani İİBF okuyan biri memur olabilir ama çok yüksek puan yapması gerekir.
- Mühendislik ve Teknik Bölümler: Mühendislik mezunları KPSS B ile kendi alanlarında teknik kadrolara başvurabilir (örneğin Çevre Mühendisi Çevre Bakanlığına, Elektrik Mühendisi TEİAŞ’a vs.). Bu kadrolar genelde 4001 gibi herkese açık kadrolara göre daha az başvuru alır çünkü spesifik bölüm ister. Bu yüzden bir mühendis, KPSS’den yüksek ama İİBF kadar ekstrem olmayan puanlarla atanabilir. “En kolay memur olunan bölüm” denince mühendislikler bazen avantajlı sayılır – tabii kendi alanında çalışmak isteyen için.
- Sağlık ve Öğretmenlik: Hem sağlık bilimleri (hemşirelik, ebe, sağlık teknikeri vs.) hem de öğretmenlik bölümleri, KPSS ile ataması en çok yapılan ve puanları diğerlerine göre daha düşük olabilen alanlardır. Örneğin hemşireler çoğunlukla 70-80 puanlarla atanabilmektedir, zira talep fazladır ve çoğu zaman kontenjanlar yüksektir. Sosyal hizmet bölümü mezunları da Aile Bakanlığı alımlarında daha düşük puanlarla girebilmiştir. Öğretmenlikte de bazı branşlar (Sosyal Bilgiler öğretmenliği gibi) görece düşük puanla atama görmüştür. Ancak bunlar mesleki bölümlerdir; yani memurluk için doğrudan “düz memur” değil de kendi mesleklerini icra ederler (öğretmen, hemşire olarak).
- Herhangi bir lisans programı: Aslında KPSS B grubu lisans kadrolarının çoğunda “4001 nitelik kodu – herhangi bir lisans programı mezunu olmak” şartı yer alır. Bu, hangi bölümden mezun olursanız olun başvurabileceğiniz anlamına gelir. Dolayısıyla bölüm fark etmeksizin lisans diplomanızın olması, sizi bu kadrolara uygun kılar. Memuriyette “en kolay bölüm” bu açıdan bakıldığında çok anlamlı değil; çünkü pek çok kadro tüm bölümlere açık ve herkesle eşit şartta yarışıyorsunuz. Burada belirleyici olan bölümden ziyade KPSS puanınız oluyor.
Sonuç olarak, düz memurluk için özel bir bölüm okumak gerekmez. Hangi bölümü okursanız okuyun KPSS’ye girip iyi puan alarak memur olabilirsiniz. Yine de, eğer bölümler arası bir karşılaştırma yapılacaksa, atanma puanları en düşük olan bölümler genelde Sağlık (hemşirelik, acil tıp teknisyeni vs.) veya bazı öğretmenlik alanları olarak görülebilir – buralarda 70’li puanlarla atananlar bulunmaktadır. Mesela bir sosyal hizmetler mezunu, bir bilgisayar öğretmeni atamalarda nispeten daha düşük puanla yerleşebiliyor denir.
Fakat altını çizelim: Sevmediğiniz bir bölümü sadece KPSS kolay olur diye okumak sağlıklı değil. Çünkü her alanda rekabet var ve yarın hangi alımın artıp hangisinin azalacağı değişebilir. Önemli olan kendi ilgi duyduğunuz alanda başarılı olup, KPSS’de elinizden gelen puanı almak. Zaten KPSS’nin 4001 gibi kodlarla her bölüme kadro açması sayesinde, bölümünüz ne olursa olsun memur olma şansınız bulunuyor. Yani “en kolay bölüm” kavramı görece bir kavram. Siz en iyisi kendi branşınızda iyi olmaya ve KPSS’ye sıkı hazırlanmaya odaklanın. Bölüm seçiminizi sadece memuriyet kolaylığı kriterine göre yapmayın.
Merkezi atama ile yapılan düz memurluk kadrolarında genellikle mülakat yoktur. ÖSYM tarafından puan üstünlüğüne göre yerleştirilen memur kadrolarında, adaylar doğrudan puan sırasına göre atanır ve ekstra bir sözlü sınav (mülakat) olmaz. Örneğin 4001 kodlu memur kadrosuna ÖSYM üzerinden atandığınızda, kuruma sadece evraklarınızı teslim eder ve göreve başlarsınız; herhangi bir mülakat süreci bulunmaz. Bu, merkezi atamanın adil ve objektif olması için tercih edilen bir yöntemdir.
Ancak, her memur alımı merkezi atama şeklinde yapılmıyor. Bazı kurumlar KPSS puanını bir eleme aracı olarak kullanıp ardından mülakatla nihai seçimi yapıyorlar. Özellikle 4/B sözleşmeli personel alımları ve bazı özel kadrolarda mülakat uygulaması olabiliyor. Örneğin:
- Adalet Bakanlığı zabıt kâtibi, mübaşir alımlarında önce KPSS puanı ve uygulamalı sınav (klavye sınavı) ile eleme yapılıp sonra mülakat yapılabiliyor.
- Emniyet Genel Müdürlüğü’nün komiser yardımcısı alımlarında (PMYO, POMEM) veya bekçi alımlarında fiziki yeterlilik ve mülakat süreçleri oluyor.
- Bakanlıkların sözleşmeli bilişim personeli alımlarında veya teknik uzman alımlarında da KPSS puanına ek olarak mülakat yer alıyor.
- Bazı kurumlar, memur alımı adı altında olmasa da “sınavla personel alımı” ilanı açıp, belirli sayıda adayı KPSS puan sırasına göre çağırıp mülakatla seçiyor (Örneğin Göç İdaresi’nin il göç uzman yardımcıları alımlarında önce KPSS, sonra sözlü sınav var).
Bu gibi durumlar genel “düz memur” tanımından biraz ayrılıyor, çünkü merkezi atama değil kurumsal alım statüsünde değerlendiriliyor. Fakat klasik anlamda, örneğin bir üniversitenin memur kadrosuna veya SGK’nın, Gelir İdaresi’nin memur kadrolarına merkezi yerleştirmeyle atandığınızda hiçbir mülakatla karşılaşmazsınız. Sadece güvenlik soruşturması ve sağlık raporu gibi prosedürler olur.
Şunu da belirtmek gerekir: 2023’te gündeme gelen bir düzenlemeyle, kamuda mülakatların azaltılması konusu tartışıldı. Bazı haberlerde, 2024 ve sonrasında merkezi alımlarda mülakatın tamamen kaldırılacağı yer aldı. Henüz netleşmese de ilerleyen dönemde daha fazla alımın sadece KPSS puanına göre yapılması mümkün olabilir. Hatta torba yasada “35 yaş sınırı geliyor” haberleriyle birlikte mülakat sisteminin değişeceği de konuşuldu. Bu gelişmeleri takip etmekte fayda var.
Özet: Düz memurluk için merkezi atamaya giriyorsanız mülakat stresi yaşamazsınız, KPSS puanı neyse o. Ama kurumların kendi alımlarında mülakat ihtimalini göz önünde bulundurun. Mülakat gerektiren bir alıma başvuracaksanız da, sözlü sınav tekniklerine ayrıca hazırlanmak gerekebilir. Genele yayarsak, KPSS B grubu kadroların büyük kısmı mülakatsızdır ve sadece puan esas alınır. Bazı istisnai B grubu kadrolarda (örneğin infaz koruma memuru) mülakat olsa da, bu tür kadrolar da alımın son aşamasında sözlü sınav içerse bile, KPSS puanı önceleyici filtre olarak kullanılır.
KPSS’den 90 ve üzeri puan almak oldukça yüksek bir başarıdır. Kaç netin 90 puana denk geleceği, sınavın zorluk derecesine ve standart sapmaya göre az da olsa değişebilse de, geçmiş yılların verileri bize bazı ortalama değerler veriyor. Aşağıda, eğitim düzeyine göre yaklaşık net-puan karşılıklarını belirtiyoruz:
- KPSS Lisans (P3 puanı) için 90 puan: Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinde toplam ~100 net yapmak genellikle 90 puan sınırını aşmanızı sağlar. Örneğin, 60 GK + 60 GY sorusunda 100 net (yani 120 soruda 20 yanlış, 100 doğru) civarı yapan bir adayın P3 puanı ~90 olabilir. Dağılıma göre, Türkçe+Matematikten 50 net, Tarih-Coğrafya-Vatandaşlık-Güncel’den 50 net şeklinde dengeli bir sonuç 90 puan getirir denilebilir. Alternatif olarak, bir bölümde çok iyi yapıp diğerinde biraz düşük de olsa 90 gelebilir: Mesela GY 60 net, GK 30 net ile de 90 puan civarı yakalanabilir; ancak GK neti düşük olursa P3’ünüz biraz düşebilir. Tam hesaplamalar yıldan yıla değişse de 90 puan için genel olarak %83-85 doğruluk oranı gerekebilir. 2022 KPSS lisans sonuçlarına dair paylaşımlar, yaklaşık 93 netin 90 puan getirdiğini göstermiştir (örneğin 93 net toplamı olan biri 90.0 puan almıştır). Yani %77,5 netle bile 90 puan mümkün olabilmiştir. Zorluk durumuna göre bu oynar; sorular kolay ise daha fazla net gerekir.
- KPSS Ön Lisans (P93 puanı) için 90 puan: Lisansla benzer şekilde ön lisans sınavında da 100 nete yakın bir performans 90 puanı geçmeye yeter. Önlisans için bazı kaynaklar her iki alandan 47’şer net (toplam 94 net) yapmanın 90 puan getirebileceğini belirtmiştir. Ayrıca önlisans testinde sayısal bölümün standart sapması genelde daha yüksek olabildiği için, Matematik neti yüksek olan adaylar daha avantajlı olurlar. Egitimpusulam’ın verilerine göre, GY’den 40 net, GK’den 60 net yapan bir önlisans adayının rahatlıkla 90’ı geçtiği, hatta GY 37-38 net + GK 60 net gibi bir sonuçla bile 90 puanın aşılabildiği ifade edilmiş. Yani GK’nın tamamını yapıp matematikten yaklaşık 37 net çıkarabilen bir önlisans mezunu 90 puana ulaşabiliyor. Ya da tam tersi, matematiği full yapıp GK’dan 30 net yapsanız dahi 90 civarına erişebiliyorsunuz (çünkü önlisans puan hesaplamasında GY etkisi biraz daha yüksek olabiliyor).
- KPSS Ortaöğretim (P94 puanı) için 90 puan: Lise düzeyinde 90 puan almak için gerekli net sayısı biraz daha düşük olabilir. Genelde 85-90 arası net toplamı, ortaöğretim KPSS’de 90 puanı getirebilir. Örneğin 120 soruda 90 doğru (30 yanlış) yapan bir aday 90 puan barajını geçebilir. Egitimpusulam bu konuda “iki alandan toplam 85-90 net” in 90 puan için yeterli olduğunu vurgulamış. Ortaöğretimde Türkçe/Matematik kısmının standart sapması yüksek olduğundan, sayısalda iyi olanlar avantaj sağlar. Tahminen 2022 Ortaöğretim KPSS’de 85 net civarı yapanlar 90 puan bandına yakın sonuçlar aldılar. Yine de güvenli olması için lise mezunlarının da en az 90 net hedeflemesinde fayda var.
Bu sayılar ortalamadır; sınavın zorluğuna göre sapmalar olabilir. Bazı yıllar sorular zor gelirse daha az netle 90 puan alınabilir, kolay gelirse daha çok net gerekir. Örneğin 2018 KPSS’de net-puan dönüşümü biraz daha yüksekti; 2020’de salgın koşullarında standart sapmalar değişti vs. Ancak genel kural: 120 soruluk GK-GY testinde netleriniz üç haneli sayılara yaklaşıyorsa, 90+ puan almaya yakınsınız.
Her halükarda 90 puan gibi bir hedef, neredeyse soruların %75-80’ini doğru yapmak anlamına gelir. Bu da ciddi bir çalışma ve her derste başarı gerektirir. Yukarıda belirttiğimiz net hedefleri akılda tutup, kendi denemelerinizde nerede olduğunuzu ölçebilirsiniz. Örneğin deneme sınavlarında 100 net barajını geçmeye başladıysanız, gerçek sınavda 90 puan alma ihtimaliniz yüksektir. Ayrıca GY-GK dışında eğitim bilimleri veya alan sınavına girenler için P121, P10 vs. kombinasyonlarında gereken net sayısı farklı hesaplanır; burada sadece GY-GK üzerinden genelleme yaptığımızı not düşelim.
Bu sorunun cevabını yukarıda KPSS B Grubu bölümünde değinmiştik, ancak kısaca tekrarlayalım: KPSS B (düz memurluk) sınavı 2 yılda bir yapılır çünkü puanların geçerliliği 2 yıldır ve atamalar bu 2 yıllık döngüler halinde gerçekleştirilir. ÖSYM, adayların her yıl sınava girmesine gerek kalmadan iki yıl boyunca aynı puanı kullanabilmelerini sağlamak amacıyla B Grubu oturumlarını çift yıllarda yapmaktadır.
Yönetmelik gereği KPSS sonuçları, ilgili oturum için sınav tarihinden itibaren iki yıl geçerli sayılır. Örneğin 2024 KPSS B puanı 2024 ve 2025 yılı alımlarında geçerli olacak, 2026’da yeni sınav gelince eski puan devreden çıkacaktır. Bu durumda her yıl aynı sınavı yapmak yerine iki yılda bir yapmak hem idari olarak daha pratiktir, hem de adaylar için bir puanın kullanım süresini doldurması anlamına gelir.
Ayrıca her yıl lise ve ön lisans mezunlarını sınava çağırmak yerine iki yılda bir çağırmak, ÖSYM’nin iş yükünü de optimize eder. Zira lisans mezunları zaten her yıl A Grubu için sınava girmektedir, ama lise/önlisans kitlesi 2 yılda bir sınava dahil olur.
Kısacası, “KPSS B neden 2 yılda bir?” sorusunun cevabı: sınavın yapısı ve geçerlilik süresi gereği böyledir. Genel Yetenek-Genel Kültür testinden alınan B Grubu puanları her iki yılda bir yenilenir ve merkezi yerleştirmeler de bu döngüye göre planlanır. Tek yıllarda memur atamaları, bir önceki çift yılın puanlarıyla devam eder; yeni mezunlar da bir sonraki çift yılda sınava girer. Bu sistem uzun süredir bu şekilde işlemektedir.
KPSS B grubu puanlarıyla hemen hemen tüm devlet kurumlarına atama yapılabilir. B Grubu kadrolar, kamu kurumlarında genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler, teknik hizmetler, sağlık hizmetleri gibi sınıflardaki memur, sözleşmeli personel pozisyonlarını kapsar. İşte KPSS B puanı ile atanabileceğiniz yerlerden bazıları:
- Bakanlıklar: Tüm bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatlarında memur alımları KPSS B ile olur. Örneğin; İçişleri Bakanlığı (nüfus memuru, il planlama uzmanı yardımcısı gibi), Adalet Bakanlığı (zabıt kâtibi, icra memuru), Sağlık Bakanlığı (hastane memuru, veri giriş personeli), Milli Eğitim Bakanlığı (il/ilçe milli eğitim memurları), Çevre Şehircilik (şehir plancısı, tekniker) vb. Bakanlıklar düzenli olarak KPSS B ile personel alır.
- Bağlı Kuruluşlar ve Genel Müdürlükler: Gelir İdaresi Başkanlığı (vergi memuru, VHKİ), Devlet Su İşleri (mühendis, teknisyen), Karayolları, Orman Genel Müdürlüğü (orman muhafaza memuru, şoför), Tapu ve Kadastro, Meteoroloji Genel Müdürlüğü gibi pek çok kamu kurumu KPSS puanıyla memur almaktadır. Bu kurumların merkezi atamalarda kadroları çıkar veya kendi sınavlarını yaparlar.
- Üniversiteler: Devlet üniversiteleri, idari personel ihtiyaçlarını KPSS B puanıyla karşılar. Her atama döneminde üniversitelere ait memur, kütüphaneci, tekniker, bilgisayar işletmeni, sekreter gibi kadrolar ilan edilir. Üniversite kadroları bazen şehir dışı olduğundan puanları diğer kurumlara göre daha düşük kapatabilir (örneğin uzak bir ildeki üniversite 80 puanla memur alırken merkezi kurum 90 puanla alabilir).
- Belediyeler ve İl Özel İdareleri: Belediyelerde zabıta memuru, itfaiyeci, memur, VHKİ gibi kadrolar KPSS ile doldurulur. Büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri zaman zaman KPSS puanıyla sözlü sınav yaparak personel alır. İl Özel İdareleri de benzer şekilde memur alır. Bu alımlarda genelde kurum kendi ilan açar ve mülakat yapar, ancak KPSS puanı olmazsa olmazdır.
- Emniyet ve Jandarma Teşkilatları: Emniyet Genel Müdürlüğü sivil memurları (örn. bilgisayar teknisyeni, aşçı, hizmetli vs.) KPSS B puanıyla alınır. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik de sivil memur alımlarını KPSS puanına göre yapar. Ayrıca polislik veya subaylık gibi üniformalı meslekler için de belirli KPSS puanları (genelde P3 veya P93) baraj olarak istenir.
- Adli Teşkilat: Adalet Bakanlığı bünyesindeki adliyelere zabıt kâtibi, infaz koruma memuru, mübaşir, icra katibi gibi kadrolara KPSS B ile girilir. Bunların bir kısmında uygulamalı sınavlar olsa da KPSS puanınız olmadan bu mesleklere başvuramazsınız. CTE (Ceza Tevkifevleri) infaz koruma memurluğu alımlarında da KPSS B puanı ön koşuldur.
- Diğer Kurumlar: TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) sivilleri, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) memurları, PTT (her ne kadar KİT olsa da alım yaparken KPSS puanına bakar), TRT, Devlet Hava Meydanları, Eti Maden, Çaykur gibi KİT’ler, tüm bu kurumlar KPSS B puanı ile eleman seçerler. Örneğin KPSS P3 puanıyla PTT gişe memuru alımı yapılabiliyor, ya da DHMİ apron memuru alıyor.
Listeyi uzatmak mümkün ama görüldüğü gibi KPSS B puanı, kamu sektöründe çok geniş bir istihdam alanına kapı açar. Hangi kuruma atanabileceğiniz, mezuniyetiniz ve puanınızla ilgilidir. Örneğin öğretmenlik haricinde, öğretmen olmayanlar tüm bu sayılan kurumlara yönelebilir. Teknik bir bölüm mezunuysanız hem genel kadrolara hem teknik kadrolara başvurabilirsiniz.
Bazı adaylar “KPSS B ile nereye atanırsam atanayım fark etmez, yeter ki memur olayım” diye düşünürken bazıları belirli kurumları hedefleyebiliyor. Tercih listesi oluştururken bu kurumların geçmiş taban puanlarına bakarak strateji yapmalısınız. Örneğin adliye istiyorsanız zabıt kâtibi taban puanlarını, SGK istiyorsanız SGK memur puanlarını araştırın.
Şunu da ekleyelim: Merkezi atamada yerleşemezseniz bile KPSS B puanınızla kurumların açtığı sınavlara da başvurabilirsiniz. KPSS puanı 70 ve üstü olan bir aday, çeşitli bakanlıkların açtığı sözleşmeli personel ilanlarına, belediye alımlarına, TSK sivil memur alımına vb. başvurma hakkı elde eder. Bu açıdan KPSS B puanı size merkezi tercih dışında kapılar da açar.
Kısaca, KPSS B ile tüm genel memur kadroları hedeflenebilir. Yukarıda saydığımız kurumlar ve pozisyonlar bunlardan sadece bazıları. Aklınıza gelen her kamu kurumunda B grubu memur bulunur ve onlar bu sınavla alınmıştır. İster bakanlık olsun ister belediye, ister üniversite olsun KPSS B puanınız yeterli ise bir yere yerleşme imkanınız vardır. Yeter ki puanınızı iyi değerlendirin ve tercih/mülakat süreçlerini doğru yönetin.
Bu soru sık sorulsa da biraz yanlış anlaşılmaya açıktır. Memur olmak için “en kolay” bir bölüm yoktur, çünkü her alanda rekabet ve süreç farklıdır. Yine de geçmiş atama puanlarına bakarak bazı bölümlerin daha düşük puanlarla memuriyete geçiş yapabildiği görülmektedir. Buna dayanarak şu tespitler yapılabilir:
- Sosyal Hizmet, Sosyoloji, Psikoloji gibi bölümler: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın alımlarında bu mezuniyetlerden çok sayıda kadro açılır ve bu kadrolar bazen nispeten düşük puanlarla dolabilir. Özellikle Sosyal Hizmet mezunları için 2020’lerde yapılan alımlarda 60’lı puanlarla atananlar olmuştur. Hatta bir iddiaya göre sosyal hizmetler alanında 45 puan alanlar bile kurum sınavıyla işe alınabilmiştir – bu ekstrem bir durum olsa da gösteriyor ki ihtiyaç fazla olunca puan düşebiliyor. Sosyoloji ve psikoloji mezunları da POMEM, Cezaevleri, Adalet Bakanlığı gibi yerlerde sosyal çalışmacı olarak atanabiliyor ve buralarda da puanlar genelde 70’lerde kalabiliyor.
- Sağlık Meslekleri: Hemşirelik, Ebelik, Sağlık Teknikerliği (paramedik, laborant vb.) bölümleriyle memur olmak oldukça yaygındır ve bu alanlarda ihtiyaç çok olduğu için atama puanları görece daha kolay seviyededir. Örneğin hemşireler merkezi atamada genellikle 70-75 puanlarla atanma şansı bulur. 80 üstü puan alan bir hemşire kesinlikle atanır diyebiliriz, hatta çoğu zaman 60’larla dahi sözleşmeli alımlara girebiliyorlar. Bu nedenle “en kolay memur olunan bölümler” arasında sağlık bölümleri sayılabilir.
- İlahiyat (İlahiyat Fakültesi veya İHL Meslek Dersleri): Diyanet işleri personel alımlarında (imam, müezzin, Kuran kursu öğreticisi) bu mezunlar KPSS DHBT ile atandığı için genel GK-GY puanlarının önemi biraz daha azdır. Ayrıca okullarda DKAB öğretmeni olarak da atanabilirler. Bu alanda da atama puanları çok yüksek değildir, zira belirli kontenjan her yıl olur.
- Öğretmenlik Branşları: Bazı öğretmenlik bölümleri az talep gördüğü için görece düşük puanlarla atama yapabiliyor. Örneğin Din Kültürü öğretmenliği, İmam Hatip meslek dersleri öğretmenliği, Beden Eğitimi gibi branşlar zaman zaman 50-60 aralığında kontenjan kapatabiliyor. Ancak bu KPSS P121 puanı içindir (eğitim bilimleri ve ÖABT dahil). Öğretmenlik genel KPSS’den farklı hesaplandığı için doğrudan kıyaslamak zor ama kendi içinde kolay denebilir.
- Teknikerlik (Ön Lisans Teknik Bölümler): Bazı ön lisans teknik program mezunları (örneğin Makine Teknikerliği, Elektrik Teknikerliği, Laborant vb.) KİT’lere ve bakanlıklara tekniker olarak girebiliyor. Bu kadrolar çoğu zaman 80 altı puanlarla kapatıyor. Örneğin DHMİ, TCDD gibi yerlere tekniker atamaları 70’lerde olabiliyor. Bu da bu bölümleri bitirenler için memuriyeti nispeten kolay kılıyor.
Öte yandan, en zor memur olunan bölümler de var: İİBF mezunları ve Hukuk fakültesi mezunları düz memurlukta inanılmaz bir rekabet içindedir. Çünkü bu bölümlerden çok mezun var, ama B grubu kadrolarda hepsi “her bölüm” statüsünde yarışıyor. İİBF mezunu memur olmak isterse 90+ puan hedeflemeli. Bu nedenle “kolay memuriyet” açısından İİBF bölümleri kesinlikle avantajlı değil, tam tersine zordur.
Yine Mühendislik mezunları teoride avantajlı görünse de, mühendis kadroları açılmazsa onlar da 4001 genel kadrolarda İİBF ile yarışır ve iş zorlaşır. Ama genelde her atamada mühendis alımı oluyor ve kendi alanında atanmak mühendisler için 80’lerde puanla mümkün olabiliyor.
Bir de kılavuzlardaki nitelik kodlarını göz önüne almalı. En çok aranan nitelik 4001 (herhangi bir lisans) olduğu için, belirli bir bölüm şartı aranmayan kadrolar çok rekabet çekiyor. Belirli bölüm isteyen (mesela 4421: Sosyal Hizmet lisans mezunu) kadrolar ise sadece o bölüm mezunlarına açık olduğu için puanlar düşebiliyor. Dolayısıyla “kolay memur olmak = az kişi tarafından paylaşılacak kadro” demek bir bakıma. Sosyal hizmet, şehir plancısı, veteriner, çocuk gelişimi gibi bölümlerden mezunlar bu yüzden avantajlı durumda olabiliyor – çünkü özel kadroları var ve herkese açık değil.
Sonuç: Bu soruya tek bir bölüm adı vermek doğru olmasa da, memuriyet atama puanları en düşük olan bölümler olarak Sosyal Hizmet, bazı öğretmenlikler, hemşirelik/sağlık sayılabilir. Yine de bu bölümleri okuması veya bitirmesi kolay anlamına gelmez; ayrıca herkesin ilgi alanı farklıdır. En doğrusu, kendi okuduğunuz bölüm üzerinden en iyi puanı almaya çalışmak ve o puanla tercih edebileceğiniz en uygun kadroyu bulmaktır. “Kolay memuriyet” biraz sizin çalışma azminize ve stratejinize bağlıdır. Kimi 70 puanla atanır çünkü kendi alanında az kişi vardır, kimi 85’le açıkta kalır çünkü alanı çok kalabalıktır. Bu dinamikleri bilerek hareket etmek gerekir.
Evet, düz memurluk (KPSS B Grubu) sınavları yalnızca çift yıllarda yapılır – dolayısıyla sınavın kendisi hep 2 yılda bir (çift yılda) olur, tek yıllarda düz memurluk sınavı olmaz. Örneğin 2022’de oldu, 2023’te yoktu; 2024’te oldu, 2025’te yok; 2026’da olacak. Bu kural uzun yıllardır değişmedi ve büyük ihtimalle 2026 sonrasında da devam edecek.
Bu, birçok aday için önemli bir noktadır. Özellikle üniversiteden tek yıl mezun olanlar bir yıl beklemek zorunda kalırlar. Örneğin 2025’te lisans mezunu olan biri, KPSS B sınavı 2024’te yapıldığı için tekrar sınav 2026’da olacağından arada bir yıl beklemesi gerekir (ya 2024’te mezun olmadan girmiş olmalıydı ya da 2026’yı bekleyecek).
Özetle: Evet, düz memurluk sınavı diyebileceğimiz KPSS Lisans GY-GK (B grubu), KPSS Ön Lisans ve KPSS Ortaöğretim çift yıllara mahsustur. Tek yıllarda bu sınavların yapılmadığını unutmamalı ve hazırlık planınızı buna göre yapmalısınız. Misal 2025 yılında sadece KPSS A Grubu ve Öğretmenlik sınavları var; 2026’da ise hepsi var. Dolayısıyla “düz memurluk çift yıllarda mı?” sorusunun cevabı evet, sadece çift yıllarda olmalıdır.
Bazı adaylar ders çalışmaktansa bol bol soru çözerek başarılı olmayı umar. Sadece soru çözmek, KPSS hazırlığında önemli olsa da tek başına yeterli değildir. Konuları derinlemesine öğrenmeden rastgele sorular çözmek, belli bir noktaya kadar fayda sağlar ama 80-90 puan gibi hedefler için eksik kalır.
İndeks Kitap’ın KPSS rehberine göre, “Sadece soru çözerek KPSS’yi kazanmak mümkün olabilir; ancak, konuları kapsamlı bir şekilde öğrenmek ve çeşitli ders çalışma tekniklerini uygulamak çok daha etkilidir”. Bunun anlamı şudur: Soru çözme pratiği yapmak, görmediğiniz soru tiplerini tanımak ve hızlanmak açısından olmazsa olmazdır, fakat temel bilgileri iyi öğrenmeden sadece sorular üzerinden gitmek risklidir. Neden?
- Konu Eksiği: Diyelim ki Anayasa’da “Cumhurbaşkanının görevleri” konusunu hiç çalışmadınız. Sadece soru çözerek bu konunun tüm detaylarını yakalamanız zor. Belki 2-3 soru görürsünüz ama başka bir soru çıktığında hazırlıksız yakalanırsınız. Konu çalışmak, kapsamlı öğrenmeyi sağlar; soru çözmek ise pekiştirme içindir.
- Yanlış Öğrenme: Sadece sorularda karşılaştığınız kadarıyla öğrenmeye çalışmak, sizi yanıltabilir. Bazı test soruları yüzeysel olabilir veya detay atlayabilir. Konu çalışırken ise sistematik gidersiniz. Örneğin Türkçe dilbilgisinde yalnız sorulardan öğrenmeye kalkarsanız kural dışı örnekleri kaçırabilirsiniz.
- Soru Çeşitliliği: KPSS’de her yıl sürpriz tarzda sorular gelebiliyor. Sadece geçmiş yılların veya deneme sorularının kalıplarına alışıp kalırsanız, farklı bir soru çıktığında afallayabilirsiniz. Konuyu özüyle bilen biri ise format değişse de çözebilir. Bu yüzden önce bilgi, üstüne soru pratiği en sağlam yöntem.
- Verimsizlik: Sürekli soru çözmek bazen “boşa kürek çekmek” de olabilir. Eğer bir konuyu bilmiyorsanız o konudan 100 soru çözseniz de yanlış yapmaya devam edebilirsiniz. Bu durumda önce oturup konuyu okuyup öğrenip sonra 100 soru çözmek gerekir. Örneğin geometride daire konusunda formülleri bilmiyorsanız kaç soru çözerseniz çözün, anlamayabilirsiniz; ama önce formülleri öğrenip sonra soru çözerseniz çok daha hızlı anlarsınız.
Dolayısıyla ideal strateji, önce konuları öğrenmek, sonra bol bol soru çözerek bilgiyi pekiştirmek ve hızlanmaktır. “Sadece soru çözmek” ile “hiç konu çalışmamak” kastediliyorsa, bu yöntem belli bir puanın ötesine geçmeyi zorlaştırır. Ama konu çalıştıktan sonra mümkün olduğunca fazla soru çözmek kesinlikle kazanmanın anahtarıdır.
Özetle, KPSS’yi sadece soru çözerek kazanmayı düşünmeyin. Elbette çok soru çözün, hatta binlerce soru çözün; ancak bunu sağlam bir konu bilgisi temeli üzerinde yapın. Konu eksiğiniz olduğunda geri dönüp kaynaklardan o konuyu çalışın. Soru çözerken, yanlış yaptığınız ya da tereddüt ettiğiniz her sorunun konusunu tekrar gözden geçirin. Bu yöntem, hem teori hem pratik açıdan sizi donanımlı hale getirir. Sadece soruyla gidenler, sınavda alışık olmadıkları bir köşeden soru gelirse zorlanabilir. Bu yüzden “sadece soru çözerek KPSS kazanılır mı” sorusuna en iyi cevap: “Tam olarak değil, ikisini birleştirmelisiniz” olacaktır.
KPSS sonuç belgenizde çeşitli puan türleri görürsünüz. Bunlardan en temel ve yaygın olanları P1, P2, P3 puanlarıdır. Bu puan türleri, Genel Yetenek (GY) ve Genel Kültür (GK) testlerindeki netlerinizin farklı ağırlıklarla hesaplanmasıyla elde edilir ve farklı kadroların alımında kullanılır:
- KPSS P1: Bu puan türünde Genel Yetenek testinin %70’i, Genel Kültür testinin %30’u alınarak hesaplama yapılır. Yani P1 puanında matematik ve Türkçe (GY) netleriniz daha belirleyicidir. P1 genellikle mühendislik ve İİBF mezunlarına açık bazı uzman yardımcılığı kadroları için istenir. Örneğin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) uzman yardımcılığı, Merkez Bankası alımları gibi bazı kurumlar P1 puanıyla aday çağırır. P1 daha çok sayısal ağırlıklı pozisyonlara yöneliktir diyebiliriz.
- KPSS P2: Bu puan türü Genel Yetenek %60, Genel Kültür %40 ağırlıklıdır. Yani P2’de de GY ağır basar ama GK’nın etkisi P1’e göre biraz daha fazladır. KPSS P2, bazı uzman yardımcılığı ve denetmenlik kadrolarında kullanılır. Özellikle İİBF mezunlarının girebildiği bazı kadrolar (Çalışma Bakanlığı, Diyanet uzman yrd. vb.) P2 isteyebilir. Ayrıca P2 puanı, lisans dışı mezunlar için değil sadece lisans KPSS’den hesaplanır; ancak bazı kaynaklar P2’nin önlisans/lise KPSS için anlamı olmadığını, sadece lisans adayları için önemli olduğunu belirtmiştir. (Not: Hürsöz Gazetesi kaynağı P2’yi “önlisans ve ortaöğretim KPSS’ye girenler için hesaplanır, lisans düzeyine yoktur” diye ifade etmiş, ama bu yanlıştır. P2 de lisans KPSS’den hesaplanır, sadece kullanım alanı sınırlıdır.)
- KPSS P3: En çok bilinen puan türü budur. Genel Yetenek %50 ve Genel Kültür %50 ağırlıkla hesaplanır. P3 puanı, B Grubu lisans kadrolarının tamamında kullanılan puan türüdür. Merkezi atamalarda lisans mezunları P3 puanlarını kullanır. Yani bir lisans mezunu memur “puanı” dediğimizde genelde P3’ü kastediyoruz. Adalet Bakanlığı, Gelir İdaresi, üniversiteler, belediyeler vb. tüm memur alımları lisans mezunları için P3 üzerinden yürür. P3 puanı yalnızca çift yıl lisans KPSS sonucunda hesaplanır (tek yıl lisans KPSS A grubu için de P3 verilir ama o merkezi atamada kullanılmaz demiştik). Sonuç olarak, P3 puanınız lisans düzeyi düz memurluk puanınızdır.
Ayrıca ön lisans ve ortaöğretim adayları için de P93 (ön lisans GK-GY puanı) ve P94 (ortaöğretim GK-GY puanı) puan türleri vardır. Bunlar da kendi düzeylerinde P3 benzeri rol oynarlar. Örneğin 2024 KPSS Ön Lisans’a giren birinin P93 puanı 2024-2026 arası memuriyet başvurularında geçerli olur. Ortaöğretim için P94 keza.
P1 ve P2’nin önemli olduğu durumlar daha az ve spesifiktir. Çoğu aday için asıl kritik olan P3’tür, zira merkezi memur alımı ve çoğu kurum sınavı için P3 istenir. Yine de ilanlarda bazen “P1 veya P2 puan türünden 80 ve üzeri almak” gibi şartlar görebilirsiniz. Örneğin Aile Bakanlığı denetmen yardımcılığı alımında P2 istenmiş olabilir, ya da Merkez Bankası uzman yardımcısı alımında P1 kullanılmış olabilir.
Kısaca özetlersek:
- P1 = GY %70 + GK %30 (Mühendislik, bilişim uzmanı alımı gibi bazı kadrolar).
- P2 = GY %60 + GK %40 (Müfettiş yardımcılığı, uzman yardımcılığı kadrolarının bir kısmı).
- P3 = GY %50 + GK %50 (Genel memur kadroları, tüm B grubu alımları).
Adaylar genelde tek bir oturuma girerek bu puanların hepsini aynı anda almış olur. Örneğin lisans KPSS’de GY-GK çözünce ÖSYM sizin için otomatik P1, P2, P3 puanlarını hepsini hesaplar. Sizin netlerinize göre aralarında genelde çok büyük fark olmaz, ama GY netiniz GK’ye göre çok yüksekse P1 puanınız, GK çok iyiyse P3 puanınız daha yüksek gelebilir.
Hangi puan türüyle alım yapıldığını takip etmek önemli. B Grubu memurlukların hepsi P3 (lisans), P93 (önlisans), P94 (lise) ile olur. A Grubu kadroların alımları ise kılavuzda belirtilir; genelde P48, P47 gibi alan testlerini de içeren puanlar kullanılır. P1, P2 de bazı A grubu alımlarda devreye girer dediğimiz gibi.
Sonuç olarak, KPSS puan türleri farklı meslek gruplarına yöneliktir ve her biri farklı bir hesaplama yöntemiyle elde edilir. Bu türler sayesinde kurumlar, pozisyonun gerektirdiği yeteneğe uygun adayları sıralayabilirler. Örneğin sayısal aklı güçlü kişileri arayan bir kurum P1’i baz alırken, denge isteyen bir memurluk alımı P3’ü baz alır. Sınava giren adayların sonuç belgesinde bu puanların hepsi yer alır, ilgili işe başvururken hangisi gerekiyorsa onu kullanır.
Kaliteli kaynaklarla çalışmak, KPSS hazırlığında başarının anahtarıdır. Piyasada çok sayıda KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür kitabı bulunmaktadır. Burada hem konu anlatımı hem soru bankası olarak öne çıkan ve güncelliğiyle, içeriğiyle tavsiye edilen bazı kaynakları sıralayacağız. Ayrıca Anahtar Kitap markasına ait önemli bir kaynağı da özellikle önereceğiz:
- Anahtar Kitap Yayınları – “KPSS’nin Anahtarı: Hafıza Teknikleriyle Müzik Destekli Pratik Notlar”: Bu kitap, KPSS GY-GK konularını ezberlemenizi kolaylaştıracak hafıza teknikleri ve hatta müzik destekli akılda kalıcı notlarla sunmasıyla benzersizdir. Özellikle Tarih ve Coğrafya gibi bilgi ağırlıklı derslerde zorlananlar için çok faydalı pratik notlar içerir. Anahtar Kitap markasının bu eseri, son yıllarda en çok satan KPSS kaynaklarından biri olup kapsamlı ve anlaşılır içeriğiyle adaylardan tam not almıştır. Konuları eğlenceli ve yaratıcı şekilde öğreterek hafızada yer etmesini sağladığı için, monoton ders çalışma sürecine renk katar. Hem konu özeti hem de ipucu niteliğindeki bu kitap, sınava yakın tekrarlar için de idealdir.
- Pegem Akademi – KPSS Genel Yetenek Genel Kültür Konu Anlatımlı Modüler Set: Pegem Akademi, KPSS hazırlığında köklü yayınlardan biridir. Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık her biri ayrı kitap olacak şekilde modüler konu anlatım seti bulunur. 2025-2026 basımlarını tercih ederseniz güncel bilgileri içerir. Pegem’in dilinin anlaşılır oluşu ve konu örneklerinin bol oluşu avantajdır. Ayrıca her konuda ardından çözümlü testler de içerir.
- Yargı Yayınları – KPSS 2026 Genel Kültür Genel Yetenek Konu Anlatımı ve Soru Bankası: Yargı Yayınevi de KPSS alanında yıllardır popülerdir. Özellikle “İhtiyaç” ve “Yargı” olarak bilinen iki marka, benzer kalitede içerikler sunar. Yargı’nın konu anlatımlı kitapları detaylı anlatımıyla ünlüdür. Ayrıca Yargı’nın çıkmış sorular derlemeleri ve 5’li deneme setleri de oldukça faydalı. 2026 basımı Yargı konu anlatımları, güncel müfredata göre hazırlanmış olup her ders için ayrı ciltten oluşmaktadır.
- Benim Hocam Yayınları – Ders Notları Serisi: Son dönemde özellikle video dersleriyle ünlü “Benim Hocam” ekibinin kitapları da rağbet görüyor. “KPSS GYGK Ders Notları” kitap seti, Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık için özet niteliğinde ama nokta atışı bilgiler içeriyor. Ayrıca Benim Hocam’ın hocalarının hazırladığı özgün soru bankaları da mevcut. Özellikle sayısal dersler için çözümlü soru bankaları adayların beğenisini almıştır.
- Uzman Kariyer / İSEM Yayınları – Konu Anlatımlı ve Soru Bankası Setleri: Uzman Kariyer yıllardır KPSS’de güvenilir kaynaklar sunuyor. Tarih konu anlatımı (İlber Ortaylı’nın anlatımı tarzında akıcı eserler) ve matematik çözüm teknikleri gibi kitapları meşhur. İSEM de video ders notları ve konu özetleriyle tercih ediliyor. Özellikle sözel derslerde bu yayınların da kitapları tavsiye listelerinde yer alıyor.
- Konu Bazlı Çıkmış Sorular Kitapları: ÖSYM’nin sorduğu soruları görmek ve çözmek çok önemli. Yediiklim veya Data yayınlarının “Son 10 Yıl Çıkmış Sorular (konularına göre ayrılmış)” kitapları bulunuyor. Örneğin Yediiklim’in 11 yıllık çıkmışlar seti 5 kitap halinde (her ders için) satılıyor. Bunlar, geçmiş soruları tarayıp eksik konuları görmek için harika kaynaklardır. Her KPSS adayı mutlaka çıkmış soruları çözmeli; bu kitaplar da o ihtiyacı giderir.
Not: Kaynak seçerken 2024 ya da 2025 basımı olmasına dikkat edin ki en güncel bilgileri içersin. Özellikle Tarih ve Güncel Bilgiler kısımları güncel olmalı. Örneğin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası değişen anayasa maddeleri, yeni iller/ilçeler veya güncel dünya gelişmeleri kitaplarda güncellenmiş olmalı. Bu yüzden 2020 öncesi bir kitapla çalışmak sizi yanıltabilir.
Herkesin öğrenme tarzı farklı olduğundan, birden fazla kaynağa bakmak bazen faydalı olabilir. Örneğin Matematikte Pegem’den anlayamadığınız bir konuyu Benim Hocam video notlarından daha iyi kavrayabilirsiniz. Bu nedenle çevrenizde başarılı olmuşların tavsiyelerini dinleyip kendinize uygun kitapları seçin. Yukarıdaki öneriler genel olarak KPSS adaylarının memnun kaldığı kaynaklar arasındadır.
Son olarak, önerdiğimiz “KPSS’nin Anahtarı” kitabı gibi, piyasada daha az bilinen ama işe yarayan inovatif kaynaklar da var. Özellikle hafıza teknikleri, çizimlerle öğrenme, çıkartmalar, şemalar gibi destekler sunan kitaplar monoton KPSS çalışmasını eğlenceli hale getirebiliyor. Kendi markamız olan Anahtar Kitap da bu alanda özgün bir yaklaşım sunmaktadır ve adayların sevgisini kazanmıştır.
Deneme sınavları ve soru bankaları, KPSS hazırlığında öğrencilerin bilgisini test etmek ve pekiştirmek için vazgeçilmez materyallerdir. Güncel ve kaliteli sorular çözdüğünüzde, gerçek sınavda sürpriz yaşama ihtimaliniz azalır. İşte 2025-2026 döneminde popüler olan bazı deneme setleri ve soru bankaları:
- Yediiklim Yayınları – KPSS 2026 Deneme Seti: Yediiklim, yıllardır KPSS denemeleri ile meşhur. 2026 için çıkardığı Genel Yetenek-Genel Kültür deneme kitapçıkları güncel müfredata uygun. Genellikle 10’lu veya 5’li deneme paketleri bulunuyor. Yediiklim denemeleri orta zorlukta olup ÖSYM formatına yakınlığıyla bilinir. Ayrıca Yediiklim’in branş denemeleri de mevcut (sadece Türkçe, sadece Matematik gibi).
- Pegem Akademi – 2026 KPSS 7’li Deneme (Yeni Nesil): Pegem’in her sene yenilediği 7 denemelik seti vardır. 2026 için de yayınladılar. Bu denemeler soruların özgün ve bazen zor oluşuyla bilinir. Özellikle matematik soruları kaliteli. Fiyat olarak biraz yüksek olsa da (7 deneme ~ 1.300 TL civarı setler de var) indirimlerle alınabilir. Pegem ayrıca 5’li branş denemesi hediyeli paketler de sunuyor.
- Benim Hocam – 2026 KPSS Deneme Sınavları: Benim Hocam yayınları, video çözümlerini de genellikle YouTube üzerinden paylaştığı deneme sınavları hazırlıyor. Özellikle GY-GK için 5’li veya 10’lu deneme kitapları mevcut. Avantajı, bu denemelerin çözümlerini hocalardan video olarak izleyebilmeniz. Ayrıca Benim Hocam’ın her ders için ayrı soru bankaları da var. Örneğin Tarih Soru Bankası (Ramazan Yetgin), Matematik Soru Bankası (Hakan Akkaya) gibi, bu yazarların videolarına paralel kitaplar bulunuyor.
- Data Yayınları – 2026 KPSS Soru Bankası Setleri: Data, kapsamlı soru bankası setleriyle bilinir. Tüm dersleri kapsayan 5’li-6’lı soru bankası paketleri (Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık, Güncel) sunar. Data’nın soruları özgün ve açıklamalı çözümleriyle öğreticidir. 2025 baskıları günceldir, 2026 için de yenileri çıkmaktadır. Bazı Data soru bankaları zorlayıcı olabilir, bu da pratik için iyidir.
- İhtiyaç Yayınları – Soru Bankaları ve Denemeler: İhtiyaç, Yargı ile birlikte anılır genelde. 2025-2026 İhtiyaç soru bankaları özellikle Tarih ve Matematikte seviliyor. Ayrıca İhtiyaç’ın karma deneme sınavları da var. Bu yayın, çözümlü sorular ve dijital içerik desteği ile gelir (video çözüm QR kodları gibi).
- Yargı Yayınları – “Şifreli Soru Bankaları” & Denemeler: Yargı, yenilikçi formatlar deniyor. Örneğin “Şifrelerle Matematik” gibi kitapları var. Yargı’nın 2026 GY-GK denemeleri de piyasada bulunuyor. Hepsiburada vb. platformlarda Yargı 2026 denemeleri satılmakta (5 deneme ~ 759 TL gibi setler). Yargı’nın modüler soru bankası setleri de (5 kitaplık) mevcuttur.
- HocaWebde (Hafıza Teknikleri) – 2026 Güncel Bilgiler ve Tarih Soru Kartları: Bu yeni tarz materyaller de oldukça revaçta. Örneğin bazı yayınevleri Tarih dersi için hafıza kartları, çıkartmalar, haritalar içeren kutular hazırlıyor. Bunlar klasik kitap değil ama soru-cevap şeklinde kartlarla çalışmayı sağlıyor. Bu tarz ürünler de soru pratiğine katkı sunuyor.
- Çıkmış Sorular Kitapları: Bunu tekrar belirtelim, çünkü en güvenilir soru kaynağı ÖSYM’nin sorduğu sorulardır. 2010’dan 2024’e kadar tüm KPSS’lerin sorularını içeren kitaplar edinin ve bunları çözün. Hatta bunları sınav formatında deneme gibi çözebilirsiniz. Bazı kitaplarda 50’şer soruluk parçalar halinde derlenmiştir. 2025 KPSS lisans soruları ve 2024 ortaöğretim/önlisans soruları da 2026 hazırlığında mutlaka çözülmeli.
Elbette bu saydıklarımız dışında da pek çok yayınevinin iyi soru bankaları var (Örneğin Tasarı Yayıncılık, Karekök KPSS Matematik, Savaş Yayınları Vatandaşlık vs.). Ancak hepsini listelemek zor. Genel prensip: 2025 veya 2026 basımı, yeni nesil sorulara uygun, güvenilir bir yayınevi tercih etmek. Bir iki kaynaktan çözmek yetmez, farklı kaynakların denemelerini çözmek sizi farklı soru tarzlarına hazırlar.
Deneme çözme dönemi geldiğinde de en az 4-5 farklı yayınevinin denemesini çözmüş olun deriz. Mesela Yediiklim, Pegem, Benim Hocam, Yargı, ÖSYM’nin kendi yayınladığı deneme (Eğer yayınlarsa) hepsinden çözebilirsiniz. Bu sayede bir denemedeki eksik diğerinde tamamlanır.
Unutmayın, sorular ne kadar güncel ve zorsa, sınavda o kadar az sürpriz yaşarsınız. Bu nedenle kendinizi zorlayan kaynaklara da yer verin. Örneğin matematikte oldukça zor sorular içeren bir kitap çözerseniz, sınavda “ortalama zorlukta” gelen sorular size kolay gelecektir.
Özetle, KPSS 2026 için bolca kaliteli materyal mevcut. Yukarıda bahsettiğimiz Pegem, Yediiklim, Yargı, Benim Hocam, Data, Anahtar Kitap gibi güvenilir yayınların soru bankaları ve denemeleri sizi sınava çok iyi hazırlayacaktır. Kendinize uygun olanları seçip düzenli pratik yapmaya gayret edin.
Plansız bir şekilde çalışmak, KPSS gibi kapsamlı bir sınavda verimi düşürebilir. Bu yüzden kendinize uygun bir çalışma programı hazırlamak ve buna büyük ölçüde sadık kalmak çok önemlidir. İşte KPSS 2026 için çalışma programınızı hazırlarken dikkate almanız gereken adımlar ve ipuçları:
- Gerçekçi Hedefler Belirleyin: Öncelikle günlük/haftalık ne kadar zaman ayırabileceğinizi belirleyin. Çalışıyorsanız belki günde 3-4 saat, full time hazırlanıyorsanız 6-8 saat ayırabilirsiniz. Hedefiniz tüm müfredatı sınava en az 1 ay kala bitirmiş olmak olsun, ki son ay tekrar ve denemelere kalabilsin.
- Ders Dağılımı Yapın: KPSS’nin konularını derslere (Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık, Güncel) bölün. Hangi derslerin konuları çok ve ağır, hangileri sizin için zor belirleyin. Örneğin Tarih konuları çok ve ezber gerektirir, belki her güne tarih koymak istersiniz. Matematik pratik ister, her güne problem çözümü koymak yararlıdır. Programınızda her ders için haftanın belirli günlerini ayırın. Mesela:
- Pazartesi/Çarşamba/Cuma: Matematik & Tarih
- Salı/Perşembe: Türkçe & Coğrafya
- Cumartesi: Vatandaşlık + tekrar
- Pazar: Deneme sınavı günü (son aylarda) (Bu sadece bir örnek, kendi güçlü/zayıf derslerinize göre dağıtın.)
- Konuları Parçalara Bölün: Her dersi alt konularına bölüp programınıza yazın. Örneğin Tarih’i ünitelerine ayırın: İlk hafta İslamiyet Öncesi, sonra İlk Türk-İslam Devletleri, sonra Osmanlı kuruluş vs. Matematik konularını: Sayılar, Temel Aritmetik, Problemler I, Problemler II, Geometri vs. Böylece her gün veya haftaya bir “konu hedefi” koyabilirsiniz. Bu, çalışmanızı somutlaştırır.
- Düzenli Tekrarları Unutmayın: Bir konuyu çalıştıktan sonra onu unutmamak için belirli aralıklarla tekrar yapmalısınız. Çalışma programınıza mutlaka tekrar günleri ekleyin. Örneğin her hafta sonu, o hafta öğrendiğiniz tarih ve coğrafya konularını 1-2 saat gözden geçirin. Ay sonunda, tüm ayın önemli noktalarını kısaca tekrar edin. Bu sayede bilgiler kalıcı hale gelir.
- Soru Çözümüne Yer Ayırın: Program sadece konu çalışmayı içermemeli, her gün veya her hafta soru çözmeye de vakit ayrılmalı. Örneğin günlük programınızda “Matematik konu anlatımı 2 saat + 1 saat soru çözümü” gibi bölümler olsun. Özellikle matematik ve Türkçe, soru çözmeden ilerlemez. Tarih gibi derslerde konu çalıştıktan sonra 20-30 soru çözmek, öğrenmenizi pekiştirir. Programınızın her haftasına mutlaka her dersten test çözümü serpiştirin.
- Esnek ve Kişisel Program Yapın: İnternette bulunan hazır programlar fikir verse de, en iyi program sizin yaşam koşullarınıza uygun olandır. Eğer sabah insanı değilseniz, erken kalkmayı hedefleyen bir program uzun soluklu olmayabilir. Kendi biyolojik ritminize göre planlayın (örneğin gece rahat çalışıyorsanız geceye süre koyun, ama uykuyu da yeterince alın). Ayrıca beklenmedik durumlar için programda biraz esneklik bırakın. Örneğin hafta içi yetişmeyen konuyu telafi edebileceğiniz bir “boş zaman” dilimi bırakmak iyi olur.
- Yoğunluk Modelini Belirleyin: Bazı adaylar her gün tüm derslerden biraz çalışır, bazıları bir derse yoğunlaşıp bitirip diğerine geçer. Karışık model genelde daha iyidir çünkü aynı derse çok uzun süre çalışmak sıkıcı olabilir. Örneğin günde 2 ders çalışmak (biri sözel biri sayısal) dikkat taze tutar. Programınızda günde en az bir sayısal bir sözel ders olsun. Bu sayede beyin yorulmadan değişik türde çalışır.
- Zaman Yönetimi ve Pomodoro: Program yaparken bir oturuşta ne kadar çalışacağınızı da belirleyin. Örneğin 40 dakika çalışıp 5-10 dakika mola (Pomodoro tekniği) kullanmak verimi artırır. Programınıza “09:00-09:40 Türkçe, 09:40-09:50 mola, 09:50-10:30 Türkçe devam” gibi bloklar koyabilirsiniz. Özellikle uzun saatler çalışanlar için molaları net koymak tükenmişliği önler.
- Programı Görselleştirin: Çalışma programınızı kağıda veya bir excel tabloya yazıp çalışma masanızın yanına asın. Hatta yapılacakları tik atarak ilerlemek motivasyonu artırır. Örneğin “Tarih – Selçuklu Devleti (✔)” şeklinde yaptıkça işaretleyin, biten konuları görmek moral verir. Ayrıca her hafta sonu hangi konular bitti hangileri sarktı değerlendirin ve gerekirse programı güncelleyin.
- Disiplinli Ama Esnek Olun: Program, size yol gösterir ama bazen dışına da çıkmanız gerekebilir. Örneğin bir konu planladığınızdan uzun sürdüyse moral bozmayın, programı biraz kaydırın ama yılmayın. Ertesi gün belki daha fazla vakit ayırıp dengeleyebilirsiniz. Önemli olan, programı tamamen terk etmemektir. Ufak sapmalar olabilir ama genel rotadan şaşmamalısınız.
Bir de, çalışma programınızdaki dönemsel değişiklikleri hesaba katın. İlk aylarda daha çok konu anlatımı, son aylarda daha çok deneme çözümü olacak şekilde planınızı dinamik tutun. Mesela Ocak-Şubat aylarında günde 80% konu, 20% soru oranıyla çalışıyorsanız, Mayıs-Haziran aylarında 20% konu tekrar, 80% soru/deneme gibi bir orana geçmelisiniz. Programınız bu dönüşümü sağlamalı.
Aşağıda, örnek bir 1 aylık çalışma programı takvimi de verdik. O örnek üzerinden siz de kendi programınızı özelleştirebilirsiniz.
Aşağıda, tam zamanlı hazırlanan bir aday için örnek bir 4 haftalık çalışma programı sunuyoruz. Bu programda her gün hangi ders ve konularla ilgilenileceği, haftalık tekrarlar ve deneme zamanları belirtilmiştir. (Kendi durumunuza göre saatleri/dersleri değiştirebilirsiniz.)
1. Hafta: Temel Konulara Giriş
- Pazartesi:
- Türkçe: Sözcükte Anlam, Cümlede Anlam konularını oku (2 saat) + 20 adet anlam sorusu çöz.
- Tarih: İslamiyet Öncesi Türk Tarihi çalış (2 saat) + 15 soru çöz.
- Salı:
- Matematik: Temel Kavramlar (sayılar, bölünebilme) konu anlatımı (2 saat) + 30 temel seviye matematik sorusu çöz.
- Coğrafya: Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Bölgeler genel bakış (2 saat) + harita üzerinde çalışma.
- Çarşamba:
- Türkçe: Paragraf Teknikleri öğren (1 saat) + 20 paragraf sorusu çöz (zamana dikkat ederek).
- Vatandaşlık: Devlet ve Anayasa temel kavramlarını çalış (1.5 saat).
- Tarih: İlk Müslüman Türk Devletleri (Karahanlı, Gazneli) konu çalış (1.5 saat).
- Perşembe:
- Matematik: Problemler – Temel problem çözme yöntemleri öğren (1.5 saat) + 20 basit problem sorusu çöz.
- Coğrafya: Türkiye’de İklim ve Bitki Örtüsü konusunu çalış (1.5 saat).
- Güncel: Bu haftanın güncel olaylarını 30 dk gözden geçir (gazete manşetleri, önemli gelişmeler).
- Cuma:
- Türkçe: Dilbilgisi – Fiiller ve Ekler konu özeti (1.5 saat) + 15 dilbilgisi sorusu çöz.
- Tarih: Selçuklu Tarihi (Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu) işle (2 saat) + 10 soru çöz.
- Matematik: Problemler – Oran-orantı & Yüzde problemleri (1 saat) + 15 soru çöz.
- Cumartesi:
- Haftalık Tekrar Günü: Bu hafta çalışılan Türkçe ve Tarih konularını 2-3 saat boyunca gözden geçir, önemli noktaları not al. Özellikle Pazartesi ve Çarşamba işlediğin Türkçe anlam konuları ile Tarih’te İslamiyet Öncesi ve Türk-İslam devletlerinden kısa not tekrarları yap.
- Tekrar sonrası 1 adet branş denemesi çöz: Sadece Türkçe 20 soruluk mini test + Sadece Tarih 20 soru. Yanlışlarına bak, not al.
- Pazar:
- Deneme veya Mola: İlk hafta sonunda tam deneme için erken olabilir, istersen yarım (60 soruluk) bir deneme çözerek kendini test et (süre tut: 65 dakika). Bu hem motivasyon sağlar hem seviyeni görür.
- Kalan vakti dinlenme veya kaçırdığın bir konuyu yakalamaya ayır. Örneğin Coğrafya iklim konusuna yetişemedinse bugün tamamla.
2. Hafta: Konulara Devam ve Soru Adedini Artırma
- Pazartesi:
- Türkçe: Paragraf pratik – 40 soru birden çöz, çözüm açıklamalarını incele (1.5 saat). Hala yanlış yaptığın soru tipleri varsa (örn. çıkarım sorusu) o konuya dönüp tekrar et (0.5 saat).
- Tarih: Osmanlı Kuruluş ve Yükselme Dönemi (1300-1600) konu çalış (2 saat). Padişahların kronolojisini listele.
- Salı:
- Matematik: Problemler – Kar-zarar, işçi-havuz, hareket problemleri öğren (2 saat) + 20 orta düzey problem sorusu çöz.
- Coğrafya: Türkiye’nin Yer Şekilleri ve Bölgelerin Dağları-Ovaları (1.5 saat) + harita çalışması. 10 coğrafya sorusu çöz harita yorumlama üzerine.
- Çarşamba:
- Türkçe: Anlatım Bozuklukları konu çalış (1 saat) + 10 soru çöz.
- Vatandaşlık: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası – Temel Haklar ve Ödevler bölümü (1.5 saat). Not al, maddeleri özetle.
- Tarih: Osmanlı Duraklama ve Gerileme (1600-1800) konu çalış (1.5 saat).
- Perşembe:
- Matematik: Geometri – Üçgenler temel kurallarını öğren (1.5 saat) + 15 geometri sorusu çöz (üçgen açı, alan hesap).
- Coğrafya: Türkiye’de Nüfus ve Göç konusunu çalış (1 saat) + 10 soru çöz.
- Güncel: Haftanın güncel haberlerini 30 dk incele (özellikle ekonomi, spor, kültür olayları).
- Cuma:
- Türkçe: Son 5 yıl çıkmış Türkçe sorularından 30 tanesini çöz (1 saat). Böylece gerçek sınav diliyle tanış. Yanlışlar için Türkçe notlarını gözden geçir.
- Tarih: Osmanlı Dağılma (19. yy Islahatlar, Trablusgarp, Balkan Savaşları) çalış (1.5 saat).
- Matematik: Sayısal Mantık sorularına giriş – örnek sorular çöz (1 saat, 10 soru çöz ve düşünerek analiz et).
- Cumartesi:
- Tekrar Günü: Bu hafta odaklandığın Matematik ve Osmanlı Tarihi konularını 2-3 saat tekrar et. Özellikle Osmanlı padişahlarında kafanın karıştığı yerleri düzelt, notlarını temize çek. Matematikte çözdüğün problemlerden zorlandıklarını tekrar dene.
- Tekrar sonrası branş denemesi: 20 soruluk matematik mini deneme + 20 soruluk tarih denemesi yap. Yanlışlarına yoğunlaş.
- Pazar:
- Genel Deneme (120 soruluk): İkinci hafta sonunda 120 soruluk tam bir deneme çöz (GY-GK karışık). Süre tut: 130 dakika. Bitince netini hesapla ve hedef puanınla kıyasla. Yanlış soruları tek tek incele, hangi konudan geldiğini not et. Örneğin coğrafyada sürekli yanlış yaptığını fark ettiysen, gelecek hafta programında coğrafyaya daha fazla zaman ver.
- Deneme sonrası bir saat dinlen, sonra yanlış yaptığın konulara 1-2 saatlik kısa tekrar yap (örn. Anayasa’da takıldığın maddeyi okuyup pekiştir).
3. Hafta: Hızlanma ve Yoğunlaştırma
- Pazartesi:
- Türkçe: 50 adet paragraf sorusunu arka arkaya çöz (1.5 saat). Süre tutarak çözmeye çalış (50 soru ~45 dakikada bitirmeye çalış). Sonra kalan sürede yanlışlarına bak.
- Tarih: Kurtuluş Savaşı Hazırlık Dönemi (Mondros, Kongreler) çalış (1 saat) + 10 soru çöz.
- Tarih: Kurtuluş Savaşı Cepheleri ve Antlaşmalar çalış (1 saat) + 10 soru çöz. (Tarihi ikiye böldük bugün)
- Salı:
- Matematik: Tüm Problemler tekrarı – çeşitli kaynaklardan karma 30 problem çöz (2 saat). Bu, önceki haftalarda öğrendiğin tüm problem konularını pekiştirecek.
- Coğrafya: Türkiye’de Tarım, Hayvancılık, Sanayi konularını çalış (1.5 saat) + bu konulardan 15 soru çöz.
- Çarşamba:
- Türkçe: Dilbilgisi genel tekrar (zamir, zarf, edat, cümle öğeleri) kısa notlardan oku (1 saat) + 20 dilbilgisi sorusu çöz.
- Vatandaşlık: Devletin Organları (Yasama, Yürütme, Yargı – Meclis, CB, Bakanlar vs.) konusunu detaylı çalış (2 saat). Bu kısım anayasada önemli, notlar çıkar.
- Perşembe:
- Matematik: Geometri – Dörtgenler ve çokgenler konu çalış (1.5 saat) + 15 geometri sorusu çöz.
- Coğrafya: Ulaşım, Ticaret, Turizm coğrafyası çalış (1 saat) + 5-10 yorum sorusu çöz.
- Güncel: 2025 yılındaki önemli olayların özet listesine göz at (yarım saat). (Örn: 2025 Nobel ödülleri kim aldı, büyük spor etkinlikleri sonuçları, ülkemizdeki önemli atılımlar vb.)
- Cuma:
- Tarih: Atatürk İlke ve İnkılapları çalış (2 saat). Her ilkenin anlamını ve yapılan inkılapları öğren. 10 soru çöz.
- Matematik: Sayısal mantık zor sorular pratik – 10 seçilmiş zor mantık sorusunu çözmeye çalış (1 saat). Yapamadıklarının çözümlerini mutlaka anla.
- Türkçe: Son 5 yıl çıkmış Türkçe sorularından bir deneme kadar (30 soru) daha çöz. Hataları kontrol et.
- Cumartesi:
- Tekrar Günü: Bu hafta işlenen Vatandaşlık (Anayasa) ve Coğrafya konularını 2-3 saat tekrar et. Özellikle Anayasa’nın devlet organları ve görevlerini özet bir tabloda çıkar (Meclis – görevleri, CB – yetkileri vs.). Coğrafyada tarım-sanayi-turizm verilerini bir kere daha gözden geçir.
- Branş denemesi: 20 soruluk vatandaşlık testi + 20 soruluk coğrafya testi çöz. Yanlışların hangi alt konudan geldiğine dikkat et, not al.
- Pazar:
- Genel Deneme: Tam kapsamlı 120 soruluk bir deneme daha çöz (130 dk süreyle). Bu sefer önceki denemeye göre netlerindeki gelişimi kontrol et. Zayıf alanlarını tespit etmeyi sürdür.
- Deneme analizi sonrasında kalan vakitte eksik hissettiğin konulardan birkaçını kısa tekrar yap. Örneğin denemede coğrafya’da yine yanlışların fazlaysa, Türkiye’nin bölgesel özelliklerini harita üstünde bir kez daha incele.
4. Hafta: Tamamlanacak Konular ve Son Tekrarlar (Bu haftada konuları büyük ölçüde bitirdiğinizi varsayıyoruz)
- Pazartesi:
- Türkçe: Kalan ufak tefek konular varsa (Yazım-Noktalama gibi) onları bitir (1 saat) + 10 yazım-noktalama sorusu çöz. Ardından 40 soruluk bir Türkçe deneme sınavı çöz (40 dk).
- Tarih: Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi (Atatürk sonrası dünya, soğuk savaş dönemi vs.) çalış (1.5 saat) + 10 soru çöz.
- Tarih: (Artık Tarih bitirmek için) – 2020’ler Türkiye tarihi ve genel tarih tekrarları yap (1 saat).
- Salı:
- Matematik: Konu eksiğin kaldıysa tamamla (örneğin İstatistik veya Olasılık kaldıysa onları çalış). Kalmadıysa karma 40 matematik sorusu çöz, hızını ve doğruluğunu test et (2 saat).
- Coğrafya: Çevre ve Bölgeler coğrafyası (milli parklar, çevre sorunları) vb. küçük konuları tamamla (1 saat). Sonra 20 coğrafya sorusu çöz.
- Çarşamba:
- Vatandaşlık: İdare hukuku, güncel yasal değişiklikler gibi ufak tefek notlar varsa gözden geçir. Tüm vatandaşlık konularını özet bir tekrar yap (1 saat). 20 soruluk vatandaşlık testi çöz.
- Genel Tekrar: Bu günü biraz serbest bırakıyoruz – KPSS’de en zorlandığınız ders hangisiyse ona ekstra zaman ayırın (mesela Matematikte hala netler düşükse bugün 2 saat daha matematik çalışın; Tarihte eksik dönem varsa onu tekrar okuyun). Kişisel ihtiyacınıza yönelik bir telafi günü gibi düşünün.
- Perşembe:
- Deneme Çözme: Bugün arka arkaya 2 adet 120 soruluk deneme çözerek kendinize “sınav provası” yapın. Örneğin sabah 10:00’da oturun 130 dakikada bir deneme çözün, öğleden sonra 14:00’de bir deneme daha çözün. Bu oldukça yorucu olacaktır ama gerçek sınav dayanıklılığı için iyi bir antreman. Sonrasında yanlışlarınızı akşam inceleyin, özellikle ilk denemede yaptığınız hataları ikinci denemede düzeltip düzeltemediğinize bakın.
- (Eğer iki deneme fazla derseniz en az 1 tam deneme mutlaka yapın. Kalan sürede eksik konu tekrarı yapabilirsiniz.)
- Cuma:
- Konuları Bitirme: Eğer henüz bitmemiş bir konu kalmışsa (bazı güncel bilgiler veya ufak tarih konuları) bugün hepsini tamamlayın. Kalan tüm konuların üzerinden geçin.
- Genel Tekrar: Tüm derslerin kısa özetlerini çıkarın veya varsa elinizdeki özet notları baştan sona 3-4 saat ayırıp okuyun. Bu, son toparlama olacak. Özellikle formülleri, ezber bilgileri, tarih kronolojilerini hızlıca bir kez daha gözden geçirin.
- Cumartesi:
- Full Deneme Simülasyonu: Sınav provası için son bir deneme uygulayın. Sabah gerçek sınav saatinde (mesela 10:15’te) başlayarak 130 dakikada 120 soruyu çözün. Bu denemeyi ciddi bir prova gibi düşünün: aynı sınav günü hazırlık rutininizi uygulayın (kahvaltı, sınav anı stratejileri vs.). Deneme bitince kendinizi ödüllendirin ve artık dinlenmeye çekilin.
- Yanlışları kısaca kontrol edip fazla detaya girmeyin – artık yapabileceğinizi yaptınız, son günleri zihin dinlendirmeye ayırmak da önemli.
- Pazar:
- Pazar gününü mümkün olduğunca hafif geçirin. Küçük notlar, formüller göz atılabilir ama yeni bir şey çalışmayın. Beyninizi dinlendirin ki sınav günü zinde olsun. Bir yürüyüş yapın, motive edici videolar izleyin veya sizi rahatlatan aktiviteler yapın. Erken yatın ve sınav için enerjinizi toplayın.
Bu örnek program tabii ki herkes için birebir uygulanabilir olmayabilir. Kendi durumunuza (örneğin çalışan biri haftada bu kadar saat ayıramaz, o zaman programı 2 aya yaymak gerekebilir) ve performansınıza göre özelleştirin. Önemli olan, bir plana sahip olmak ve onu elinizden geldiğince takip etmektir. Program sayesinde hiçbir konuyu atlamadan planlı ilerleyebilir, son hafta panik yapmadan eksiklerinizi görüp yetiştirebilirsiniz.
Zaman yönetimi, KPSS hazırlık sürecinin hem çalışma aşamasında hem de sınav anında başarınızı etkileyen kritik bir faktördür. Ayrıca bu sınava hazırlık çoğu zaman yoğun çalışma dönemleri gerektirdiğinden, verimli ve disiplinli olmak çok önemli. İşte zaman yönetimi ve yoğun çalışmaya dair bazı yöntemler:
- Çalışma Sürelerinizi Planlayın (Pomodoro Tekniği): Uzun saatler boyunca durmaksızın çalışmak verimli değildir. Bunun yerine pomodoro gibi teknikleri kullanabilirsiniz. Örneğin 25 dakika odaklanıp 5 dakika mola vererek veya 50 dakika çalışıp 10 dakika mola şeklinde periyotlarla ders çalışın. Bu, zihninizi dinç tutar ve dikkatinizi toplamanızı sağlar. Molalarda ayağa kalkıp biraz yürümek, su içmek, pencereyi açıp hava almak yararlıdır. Planlı kısa molalar sayesinde saatlerce bıkmadan çalışabilirsiniz.
- Önceliklendirme Yapın: Hangi ders veya konunun sizde daha çok geliştirilmesi gerekiyorsa ona öncelik verin. Örneğin matematiğiniz zayıfsa her gün matematiğe zaman ayırın, ama Türkçeniz iyiyse belki iki günde bir yeterli olur. Zamanınızı güçlü olduğunuz yere değil, zayıf olduğunuz alanlara daha fazla kaydırın. Tabii tüm dersleri sıfırlamamak lazım, ancak sınırlı zamanı en çok getirisi olacak yerlere harcamak akıllıcadır. Bu bir çeşit Pareto yaklaşımı: Sonuçların %80’i, çalışmaların %20’sinden gelir derler; siz de hangi çalışma size daha çok net kazandıracak bunu düşünün.
- Kendinize Zaman Çizelgesi Hazırlayın: Yukarıda çalışma programı bölümünde anlattığımız gibi bir zaman çizelgesi tutun. Hangi saatlerde çalışacağınızı belirleyip alışkanlık haline getirin. Örneğin her akşam 20:00-23:00 arası çalışıyorum diye kafanızda netleştirin. Günün o saatini başka aktivitelere kaydırmayın. Rutin oluşturmak zaman yönetimini kolaylaştırır çünkü o saatler otomatik olarak beyniniz “çalışma moduna” girer. Mümkün mertebe her gün aynı saatlerde ders çalışmaya gayret edin.
- Dikkat Dağıtıcıları Minimize Edin: Yoğunlaşmayı engelleyen en büyük düşman, dikkat dağıtıcılardır. Çalışma zamanlarınızda telefonu sessize alın ve uzak bir yere koyun, sosyal medya bildirimlerini kapatın. Etraftaki gürültüyü engellemek için sakin bir ortam seçin. Aile ortamındaysanız, ailenize çalışma saatlerinizde rahatsız edilmek istemediğinizi kibarca belirtin. Kütüphane gibi ortamlarda çalışmak da verimi artırabilir. Dikkatinizi dağıtan düşünceler gelirse, hemen onları bir kenara not alıp sonra düşünmek üzere bırakın ve derse geri dönün. Unutmayın, bir işe dalıp yoğunlaşabilmek için kesintisiz belli bir süre geçirmek lazım; sürekli bölünürseniz yüzeysel çalışmış olursunuz.
- Yoğun Çalışma Aralıkları ve Dinlenme: KPSS’ye hazırlık bir maraton olsa da bazen sprint atmak gerekebilir. Özellikle son aylarda daha yoğun tempoya çıkacaksınız. Bu dönemlerde kısa dinlenme ve toparlanma molaları planlayın. Örneğin haftanın bir akşamını tamamen boşa çıkarmak (hiç ders çalışmamak) zihinsel yenilenme sağlayabilir. Veya her gün yatmadan önce 1 saatinizi rahatlamaya ayırın (ılık duş, müzik dinleme gibi). Yoğun çalışma dönemlerinde uykuya asla ihanet etmeyin – günde 6-8 saat uyku, öğrendiğiniz bilgilerin belleğe yerleşmesi için şarttır. Uykusuz yoğun çalışmak verimi düşürür.
- Her Derse Yeterli Zaman Tanıyın: Zaman yönetimi yaparken bazı adaylar sevdiği derse gömülüp sevmediği dersi ihmal edebiliyor. Örneğin matematik seviyor saatlerce matematik çalışıyor ama tarih sıkıcı deyip erteliyor. Bu tuzağa düşmeyin; sevmediğiniz dersleri küçük parçalar halinde programa yayarak onlara da zaman verin. Aksi halde sınavda o ders başınıza dert olur. İster sev ister sevme, her dersin hakkını verecek zamanı ayırmalısınız. Zaman yönetimi, tüm müfredatı kaplamayı gerektirir.
- Hız ve Zamanlama Egzersizleri Yapın: Sınav anı için de zaman yönetimi kritiktir. 120 soruya 130 dakika var – yani soru başı ortalama ~65 saniye düşüyor. Bunu sınavda uygulayabilmek için pratik yapın. Deneme çözerken süre tutun ve yetişip yetişmediğinizi takip edin. Eğer belli bir teste (mesela matematik) çok zaman harcıyorsanız, hız kazandıracak teknikler üzerinde çalışın. Kronometreyle çözme, süre baskısı altında deneme yapma alıştırması zamanlamayı öğretir. Sınavda zor sorulara takılıp kalmamak da mühim: Yapamadığınız soruya belli bir süre harcadıktan sonra takılıyorsanız bırakıp sonraki soruya geçmeyi alışkanlık edinin. Denemelerde bu stratejiyi uygulayın ki gerçek sınavda otomatik yapın.
- Yoğun Çalışırken Motivasyonu Korumak: Kendinizi çok sıkarsanız motivasyon düşebilir. Onun için zaman yönetiminizin içine kendinizi ödüllendirme mekanizması koyun. Örneğin “Bugün 6 saat planladığım gibi çalışırsam akşam 1 saat sevdiğim diziyi izleyeceğim” gibi küçük ödüller verin. Bu, yoğun tempoya küçük mutluluk molaları ekler. Haftalık hedeflerinizi tutturduğunuzda kendinize tatlı bir ödül verin (sevdiğiniz bir yemeği ısmarlamak, sinemaya gitmek vs.). Bu hem moralinizi yükseltir hem beyni rahatlatır.
- Hayır Demeyi Öğrenin: Zaman yönetimi sadece çalışma süresinde değil, neye zaman harcamayacağınızı bilmekte de yatar. Sınav öncesi aylarda sosyal etkinlikleri biraz kısıtlamak gerekebilir. Arkadaşlar sürekli buluşmaya çağırıyorsa, bir süre reddetmeyi bilin. Tabii tamamen izole olmayın, bu da bunalıma sokar, ama önceliğinizin KPSS olduğunu unutmayın. Son aylarda belki telefon görüşmelerini bile minimuma indirmek, sosyal medyadan uzak durmak gerekebilir. Bunu geçici bir fedakarlık olarak görün. Sınavdan sonra bol bol vaktiniz olacak.
- Verim Takibi Yapın: Zamanı ne kadar iyi yönettiğinizi anlamak için belli aralıklarla kendi veriminizi değerlendirin. Örneğin bir hafta planladığınız 40 saatin 30 saatini çalışabildiniz mi? Neden sapma oldu, zamanınızı çalan neydi? Bunu analiz edin ve ertesi hafta düzeltin. Kendi zaman hırsızlarınızı tespit edin (TV, gereksiz internet gezinmeleri, uzun telefonda konuşmalar vb.) ve onları kısın. Ayrıca hangi saatlerde daha verimli olduğunuzu da gözlemleyin – kimisi sabah zihni açık olur, kimisi gece. En zor dersleri en verimli saatlerinize koyarsanız zamanın kalitesini arttırırsınız.
Zaman yönetimi ve yoğun çalışma, KPSS sürecinde sizi rakiplerinizden bir adım öne geçirir. Çünkü herkes çalışır ama herkes verimli çalışamaz. Siz akılla ve planla çalışırsanız, aynı sürede daha fazla öğrenir, daha az unutursunuz. Bu da sonuçlara doğrudan yansır. Unutmayın, KPSS sadece bilgi yarışı değil, aynı zamanda sabır ve disiplin yarışıdır. Zamanı doğru kullanabilen, strese yenilmeyip tempoyu sürdürebilen bu yarışı kazanır.
Uzun soluklu bir KPSS hazırlık döneminde iniş çıkışlar yaşamak normaldir. Bazen moraliniz düşebilir, bazen “olmuyor” hissine kapılabilirsiniz. İşte böyle anlarda motivasyonunuzu yüksek tutmak başarıya ulaşmak için kritik hale gelir. Peki, bunu nasıl sağlayabilirsiniz? İşte bazı yöntemler:
- Küçük ve Ulaşılabilir Hedefler Belirleyin: Koca müfredatı düşünmek yerine onu parçalara bölüp ufak hedefler koyun. Örneğin “Bu hafta coğrafya Türkiye’nin iklimini bitireceğim” veya “bugün 40 matematik sorusu çözeceğim” gibi somut ve ulaşılabilir hedefler belirleyin. Her tamamladığınız küçük hedef size başarma duygusu vererek motivasyon sağlar. Büyük resmi (90 puan almak gibi) tabii ki aklınızda tutun ama yolda küçük basamaklara odaklanın.
- Kendinizi Ödüllendirin: Motivasyonu sürdürmenin en iyi yollarından biri ödül mekanizmasıdır. Zorlu bir konuyu bitirdiğinizde veya bir denemede hedef netinize ulaştığınızda kendinize küçük bir ödül verin. Sevdiğiniz bir tatlıyı yemek, kısa bir oyun oynamak, arkadaşlarla bir kahve molası vermek gibi basit ödüller bile beyinde mutluluk hormonları salgılar ve çalışma isteğinizi yeniler. Ödüller, çok sık olmamak kaydıyla, sizi sonraki hedeflere teşvik eder.
- Pozitif Bir Çevre Oluşturun: Etrafınızda sizi destekleyen ve anlayan insanların olması motivasyonunuzu artırır. Ailenize ve yakın arkadaşlarınıza hedeflerinizden bahsedin, onlar da sürece dahil olsun. Sizi motive edecek sözler söylemelerini isteyin. Mümkünse benzer amaçla çalışan bir ders çalışma grubuna veya online forumlara katılın. Birbirini anlayan KPSS adaylarıyla konuşmak, dertleşmek moral verir. Negatif insanlardan ise uzak durun – “KPSS zor, asla yapamazsın” diyen veya sürekli şikayet eden kişiler varsa çevrenizde, görüşmeyi azaltın. Enerjinizi aşağıya çeken değil, yukarı taşıyan bir sosyal ortam yaratın.
- İlham ve Motivasyon Kaynaklarınızı Kullanın: Zorlandığınızda sizi motive eden şeylere başvurun. Bu bir motivasyon konuşması videosu olabilir (YouTube’da sınav motivasyon videoları var, başarılı insanların hikayeleri var), ya da geçmişte başarmış bir tanıdığınızla konuşmak olabilir. Bazıları için müzik iyi gelir – ders aralarında enerji veren müzikler dinleyin. Bazıları içinse manevi kaynaklar destek olur – dua etmek, meditasyon yapmak zihni sakinleştirip azmi artırabilir. Sizi neyin gaza getirdiğini keşfedin ve düzenli kullanın.
- Hedefinizi Hatırlayın: Motivasyon düşüklüğü yaşadığınız anlarda, neden bu sınava hazırlandığınızı kendinize hatırlatın. Memur olunca elde edeceğiniz faydaları düşünün: İş güvencesi, hayalinizdeki meslek (öğretmenlik, uzmanlık vb.), ailenize sağlayacağınız daha iyi yaşam, kendi kariyer tatmininiz… Bu hedefleri zihninizde canlandırmak yeniden enerji verecektir. Hatta isterseniz motive edici bir görsel hazırlayıp duvarınıza asın – örneğin “2026 – … kurumu memuru” gibi bir yazı ya da sizi resmi üniformayla hayal ettiren bir görsel. Bu tip görseller bilinçaltınıza hedefinizi kazır.
- Düzenli Aralıklarla Dinlenin ve Kendinize Zaman Ayırın: Sürekli ders çalışmak motivasyonu zamanla törpüleyebilir. Arada bir mola günleri planlamak motivasyon tazeler. Örneğin her hafta pazar öğleden sonrayı tamamen kendinize ayırın – aileyle vakit geçirin, film izleyin, dışarı çıkın. Suçluluk hissetmeden bunu yapın çünkü beyninizin deşarj olmaya ihtiyacı var. Bu şekilde geri döndüğünüzde yenilenmiş hissedersiniz. Ayrıca yeterli uyku ve egzersiz de motivasyonu biyolojik olarak destekler. Haftada birkaç kez yarım saat yürüyüş gibi hafif spor yapmak endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirir.
- Motivasyonunuzun Düşme Sebebini Analiz Edin: Bazen motivasyon kaybı, korku veya kaygıdan kaynaklanır. Örneğin “ya başaramazsam” düşüncesi ağır basınca insan ders çalışmak istemez hale gelir. Böyle durumlarda olumsuz düşüncenin kaynağını tespit edip onunla mantıklı bir şekilde mücadele edin. “Başaramazsam dünyam yıkılır” diye düşündüğünüz için mi korkuyorsunuz? O halde B planınızı düşünün (örneğin bir dahaki sınav). Ya da bir konuda sürekli başarısız olduğunuz için mi hevesiniz kaçtı? O konuyu farklı bir yöntemle öğrenmeyi deneyin veya yardım alın. Sorunu görmezden gelmek yerine çözüm aramak, tekrar motive olmanızı sağlar.
- Başarı Hikayelerini Okuyun: Sizin gibi mücadele edip kazanmış insanların hikayeleri çok motive edici olabilir. Önceki yıllarda yüksek puan alanların blog yazılarını, forum paylaşımlarını okuyun. Ne zorluklar yaşamışlar ve nasıl üstesinden gelmişler görün. “Ben yapamıyorum” dediğiniz pek çok şeyi başkası da zorlanmış ama yapmış olabilir. Bu size yalnız olmadığınızı ve emek verince sonunun güzel olduğunu hatırlatır.
- Kendine Güvenini Pekiştir: Unutmayın ki motivasyonun temeli öz-güvendir. Kendi kendinize olumlu telkinlerde bulunun. “Yapacağım, çalışıyorum ve karşılığını alacağım” diye düşünün. Geçmişte başardığınız şeyleri hatırlayın (üniversiteye girmek için de çalıştınız ve başardınız örneğin). Zaman zaman aynada kendinize gülümseyin ve “İyi gidiyorsun, devam et” deyin. Bu basit görünse de etkilidir. İç sesinizi olumluya çevirin: Başaramayacak gibiyim diyeceğinize, bugün zor geçiyor ama yarın daha iyiy olacak deyin. Kendi koçunuz olun.
- Negatif Duyguları Kabul Edin ama Takılı Kalmayın: Motivasyon her an yüksek olamaz, bunu kabullenin. Arada düşüşler normaldir. Böyle hissettiğiniz günlerde “bugün modum düşük” deyip bırakmak yerine belki daha hafif bir çalışma yapın ama tamamen boşlamayın. Duygunuzu kabul edin, belki bir günlük nefes alın ama sonra küçük adımlarla geri dönün. Önemli olan sürekliliktir.
- Sonuç Odaklı Değil, Süreç Odaklı Olun: Sadece sonuç (atanmak, 90 puan) düşünürseniz, hedef uzaksa motivasyon zayıflar. Bunun yerine süreci sevmeye çalışın. Öğrenmenin kendisinden keyif almaya bakın. Tarihte ilginç anekdotlar bul, coğrafyada yeni bir şey öğrendiğinde sevin. Bir soruyu dün yapamıyordum, bugün yapıyorum diye ilerlemeyi görüp mutlu ol. Küçük ilerlemelerin tadını çıkarırsanız, motivasyonunuz dış ödüle (puan) bağlı kalmaz, içsel hale gelir.
Motivasyon, bir anlamda ateş gibidir: devam ettirmek için sürekli yakıt vermek gerekir. Yukarıdaki yöntemler bu yakıtı sağlamaya yöneliktir. Uzun vadeli hedefinizi aklınızdan çıkarmayın ama yol boyunca kendinizi iyi hissettirecek şeyleri de eksik etmeyin. Bir de kesinlikle pes etmeyin; yorulduğunuzda dinlenin ama vazgeçmeyin. Zor anlar geçicidir, başarmanın verdiği mutluluk kalıcı olacaktır.
Son olarak, KPSS sadece bilgi yarışı değil dedik, aynı zamanda sabır, disiplin, motivasyon yarışı. Siz zihninizi nasıl yönetirseniz, sonuçlarınız da öyle şekillenecek. Motive oldukça verimli çalışacak, verimli çalıştıkça başarı gelecek, başarı geldikçe daha da motive olacaksınız. Bu olumlu döngüyü başlatan ilk kıvılcımı siz yakın ve onu sürdürmeye odaklanın. Yolunuz açık, motivasyonunuz yüksek olsun!